Düzce Belediye Zabıta ekipleri, geçtiğimiz gün Kültür Mahallesindeki Oxijen Medya’nın faaliyet gösterdiği binaya denetime gitti.
Yapılan denetimde, resmi kayıtlarda “mesken” olarak görülen binanın “işyeri” olarak kullanıldığı tespit edildi ve “işyeri ruhsatı olmadığı” gerekçesiyle mühürlendi.
Oxijen Medya’nın “işyeri çalışma ruhsatı” olmaması ve bu eksikliği bugüne kadar gidermemiş olması bir ihmal olarak görülebilir. Ancak, mühürleme konusunda belediye yönetiminin Düzce’de buna benzer yüzlerce örnek varken daha “toleranslı” davranması beklenirdi.
Elbette her kurum veya işletme yasalara, yönetmeliklere ve kurallara uymalıdır. Ancak, bir eksiklik ya da kusur sebebiyle uyarı, para cezası gibi uygulamalar yerine o kurumun en ağır şekilde cezalandırılması doğal olarak soru işaretlerine yol açmıştır.
Belediyenin yaptığı mühürleme işlemi, yürürlükteki yönetmelik ve mevzuata göre uygun olabilir, ancak vicdani açıdan doğru mudur?
Bir işlem ya da uygulama kanuna uygun olabilir, ancak hukuka uygun olmayabilir. Oxijen Medya binasının mühürlenmesi de buna örnektir. Zira mevcut Anayasamız’da bile hukuka uygun olmayan birçok madde olduğu izahtan varestedir.
Kaldı ki, eğer Düzce’de imar yönetmeliğini tam olarak uygulanacak olursa, başta birçok kamu binası ve binlerce işyerinin de mühürlenmesi gerekir.
Olayın mevzuat, yönetmelik ve imar gibi unsurlarını bir kenara bırakıyorum.
Bir basın kuruluşunun şu ya da bu sebeple faaliyetinin aksamasına yol açacak uygulama ve yaptırımların yanlış olduğunu belirtmek istiyorum.
Belediyeler halka hizmet etmekle yükümlüdürler.
Böyle bir uygulamanın belediyeye, Düzce’ye ve Düzce halkına ne gibi bir faydası olmuştur?
Meslekte 40 yılını doldurmak üzere olan bir gazeteci olarak, bir basın kuruluşunun “Anayasa’ya aykırı bir faaliyeti olmadığı müddetçe” çalışmalarının engellenmesine ya da kısıtlanmasına yol açabilecek her türlü eylem ve uygulamayı tasvip etmediğimi vurgulamak istiyorum.
Yaptığı haberler sebebiyle geçmişte sayısız davalara muhatap olmuş, gereksiz ve sudan sebeplerle yıllarca mahkemelerde yargılanmış, cezalar almış, işyerine Fetöcü’ler tarafından haciz uygulanmış, kimi iktidar siyasetçilerinin hedefi olmuş, baskı ve tehditlere uğramış ve tüm bu mağduriyetleri yaşarken meslektaşlarından gerekli desteği görmemiş bir gazeteci olarak;
Oxijen Medya’nın yaşadığı mağduriyetin sona erdirilmesi ve işyerine vurulan mührün derhal sökülmesi gerektiğini söylemek istiyorum.
Belediye yönetiminin Oxijen Medya’ya ruhsat için makul bir süre tanıyarak mührü açmasını ve gazetecilerin işyerinde çalışma engellerinin kaldırılmasını diliyorum.
Sayın Armutcu, sizinde çok iyi bildiğiniz gibi ülkedeki siyasi iktidarın yetkileri khk ile çok üst düzeyde ve siyasi iktidarın düzenini bozacak söylemlere çok sıkılıyorlar, eski dönemlerde (Mehmet Keleş zamanında) Oxijen Medya Düzcede çok güzel bir şekilde maddi ve manevi kazançlar sağladı. onlara devam edemediği içinde şimdiki siyasi iktidarın hatalarını söylediği için yani eskiden yaptıklarını şimdi para kazanamadığı için yapmadığından olabilir mi?