78 kuşağına mensupları olarak çocukluk dönemimizden gençlik dönemlerimize ve orta yaş yıllarımıza gelinceye kadar rahat ve huzurlu bir dönem yaşamadık.
70’li yıllarda sağ-sol çatışması vardı. O dönemi yaşayan her gencin yaptığı gibi ben de tarafımı seçmiş, ülkücü gençlik safına katılmıştım.
Bize göre solcular¸ solculara göre ülkücüler sorun çıkartıyordu. Ülkenin kentleri, mahalleleri ve caddeleri bölünmüştü. Üniversitelerde her gün olaylar çıkıyordu.
Her gün onlarca insan öldürülüyordu. Ülke tam bir kaos içindeydi. Ve asker darbe yaptı, yönetimi eline geçirdi. Sağ-sol çatışması bir anda bitti.
12 Eylül askeri darbesi hem sağ, hem sol gençleri silindir gibi ezdi, yüzbinlerce insanın hayatı mahvoldu.
Türkiye’de sağ-sol çatışması sona ermişti, ama daha tehlikeli olan bölücü terör faaliyeti başlamış, PKK kurulmuş ve ilk eylemini 1984 yılında yapmıştı.
Tam 40 yıldır devam eden PKK terörü nedeniyle binlerce şehit verilmiş, ülkenin ekonomik kaybı tahminlere göre 500 milyar dolar olmuştur.
MHP lideri Devlet Bahçeli büyük bir insiyatif ve risk alarak yeni barış sürecini başlattı. Teröristbaşı Abdullah Öcalan geçtiğimiz gün PKK’ya silah bırakma ve barış çağrısında bulundu.
PKK’nin da bu çağrıyı kabul ettiğini açıklamasıyla “Terörsüz Türkiye” hedefine bir adım daha yaklaşılmış oldu.
Eğer “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşılırsa, Türkiye’nin hiçbir noktasında en küçük bir terör tehlikesi olmazsa, iç ve dış terör tehdidi ortadan kalkarsa Türkiye ekonomik ve sosyal açıdan şaha kalkar.
En önemlisi de bunun meyvelerini gençler yer..
Barış zordur, sabır gerektirir ama meyvesi çok tatlıdır..
Çünkü memlekete huzur ve refah gelir..
Terör tehlikesinin ortadan tamamen kalktığı bir ülkede yaşamayı kim istemez ki?
Yeter ki arka kapılarda teröristlerle, hainlerle pazarlık yapılmamış olsun..