TRENCİLERLE, İMZACILARLA DÜZCE KURTULUR MU?
Son günlerde hızlı trenin Düzce’den geçmesi için imza kampanyaları düzenlendi.
Bir Japon bulmuşlar, tren gibi peşine dizilmişler..
Hızlı treni Düzce’den geçireceklermiş..
Hızlı treni getiriyoruz ayağına milleti gaza getirdiler..
Birileri reklam derdinde, birileri de reklamın iyisi kötüsü olmaz derdinde..
Bir deli kuyuya taş attı, 40 akıllı çıkartmaya çalışıyor..
Daha önce de yazdık, çizdik..
Bugün için Ankara-İstanbul arasındaki yüksek hızlı tren güzergahının Düzce’den geçmesiyle ilgili devlet kademelerinde resmi ve kabul edilmiş bir proje, bir plan yok.
Daha önce yapılan projede Düzce yer almıyor.
Yüksek hızlı trenin Düzce’den geçmesini kim istemez?
İstemeyen, karşı çıkan bir Allah’ın kulu olmaz.
Bu işler, böylesine büyük yatırımlar öyle imza filan toplamakla olmaz.
Mesele bu değil ama..
Mesele, “Hızlı treni getiriyoruz, Düzce’yi kurtarıyoruz” algısıyla birilerinin, bazı firmaların reklamını yapmak, buradan nemalanmak..
Trencilere, imzacılara sesleniyorum; siz şimdiye kadar Düzce’nin temel sorunlarını çözme konusunda herhangi bir çalışma yaptınız mı?
Ürettiğiniz, hayata geçirdiğiniz, topluma faydalı tek bir projeniz var mı?
Bildiğim kadarıyla yok!
Anladık; reklamı seviyorsunuz, kişisel geleceğinize yatırım yapıyorsunuz, boş atarım, dolu tutarım diyorsunuz..
Lütfen biraz ciddi olun, ciddi işlerle meşgul olun, Düzce’ye ve memlekete daha fazla nasıl fayda sağlamanın derdiyle dertlenin.
FARUK ÖZLÜ VE MAHMUT TANAL ARASINDAKİ POLEMİK
Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü ile CHP’li vekil Mahmut Tanal arasında başlayan tartışma ve polemik karşılıklı suçlamalarla devam ediyor.
Sosyal medya üzerinden sürdürülen tartışmanın sertlik dozu giderek artmaya başladı.
Ve kişiselleşti..
Bu tartışmanın Düzce’ye, Düzceliler’e zerre kadar faydası yoktur.
Esasında tartışmanın taraflarına da zarar vermeye başlamıştır.
Faruk Özlü, seçilmiş belediye başkanıdır. Düzce’yi temsil etmektedir. 4,5 yıl daha belediye başkanlığı yapacak, bu memlekete elinden geldiğince hizmet edecektir.
Başarırsa halkın teveccühünü kazanacak, başaramazsa halkın tepkisini kazanacak.
Mahmut Tanal, Düzce’nin seçilmiş milletvekili değildi. Sadece Düzce ile ilgilenen bir vekildir. Elbette muhalefet görevini yapacak, sorunları dile getirecektir.
Ancak, Düzce’ye ve Düzceliler’e faydalı olmak istiyorsa AK Parti’den dışlanmış, bitmiş ve tükenmiş birilerinin sözleriyle değil, vatandaşın talep ve beklentileriyle örtüşen gerçeklerle muhalefet etmelidir.
Sonuçta, Özlü ile Tanal arasındaki bu gereksiz ve anlamsız tartışma son bulmalıdır.
10 OCAK
10 Ocak, her yıl Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanır.
Bu günde basın ve ifade özgürlüğü üzerine demeçler verilir, basının demokratik hukuk devletinin önemli bir parçası olduğundan bahsedilir.
Peki gerçek böyle mi?
Türkiye’de gerçek anlamda basın özgürlüğü var mı? Yok..
Gazeteciler baskı görüyorlar mı? Evet..
Özgürce haber yapabiliyorlar mı? Hayır..
İstedikleri bilgiye ulaşabiliyorlar mı? Hayır..
Sansüre maruz kalıyorlar mı? Evet..
Şu kadarını söyleyeyim; düşünce ve ifade özgürlüğünün baskı altında bulunduğu hiçbir toplumda demokrasi sadece seçimden seçime sandığa atılan oydan ibaret kalır.
Değerli Düzceli Hemşehrilerim, Millete gaz verip tren getirecekmiş gibi şov yapmanın bir anlamı var mı? Japon Profesör dedikleri kim tren konusunda bir uzmanlığı var mı? Ayrıca trenin gelmesini kim istemez? Böyle basit siyasi ayak oyunları 30 yıl öncesinde yapılmaktaydı. Ayrıca elimde tren projesi var diyen her kim var ise bunu gidip Ulaştırma Bakanlığına neden vermiyor ?