TSO’DAKİ ŞİFRELER BİRER BİRER ÇÖZÜLÜYOR!
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nda yönetim oluştu ve göreve başladı.
Yönetim organları seçimi çok tartışıldı, yeni yönetimin nasıl ve ne şekilde oluşturulduğu merak ediliyor.
Herkes topu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’ye atıyor. Kime sorsanız, “Bakanın dediği oldu, yönetimi il başkanı yaptı” diyor.
Ancak, kulislerden farklı bilgiler gelmeye başladı!
Edindiğim bilgilere göre, son gece Ankara’da yapılan toplantıda yönetim kurulu başkanlığı ve meclis başkanlığı için 3 isim ön plana çıkıyor. Ertan Taşlı, Tuncay Şahin ve Ahmet Dertli.
İl Başkanı Hikmet Keskin, milletvekili Ayşe Keşir ve Belediye Başkanı Dursun Ay, Ahmet Dertli için bastırıyor. Fevai Arslan ise Tuncay Şahin’in oda başkanı olmasını istiyor. Yapılan değerlendirme sonucunda, Ahmet Dertli’nin oda başkanı olması kabul görmüyor, geriye Ertan Taşlı ve Tuncay Şahin isimleri kalıyor. İl başkanı ve vekiller, Şahin’in ismi üzerinde mutabık kalınca, Taşlı’nın da meclis başkanlığını düşünmediği dikkate alınarak, Dertli’nin meclis başkanı olması kararı alınıyor.
İsimler açıklanıyor ve o gece yönetim organlarının oluşumu için İl Başkanı Hikmet Keskin, Tuncay Şahin, Ahmet Dertli, İbrahim Canpolat, Ümit Ülgen, Ali Dilber gibi isimler bir araya geliyor. Toplantıya daha sonra kısa bir süreliğine milletvekili Fevai Arslan da katılıyor ve yönetim listesi oluşturuluyor.
İşin özeti şu; Bakan Özlü, oda ve meclis başkanlığı için il başkanı, milletvekilleri ve belediye başkanından gelen talepler sonucunda bir değerlendirme yapıyor. Yani, “Bakan bey böyle istedi” şeklinde bir değerlendirme gerçeği yansıtmıyor.
Özlü, kendisine getirilen ve eksik bilgilerle önüne konulan tablo üzerinden hareket ederek, sadece sonuç açıklıyor.
TSO BİTTİ, SIRA DESOB’UN SEÇİMLERİNE GELDİ
Kamuoyunda gündem olan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası yönetim organları seçimi bitti, devir teslim tamamlandı.
Şimdi sıra Düzce’nin ön önemli sivil toplum organlarından birisi olan esnaf ve Sanatkar Odaları Birlik Başkanlığı seçimlerine geldi.
DESOB seçimleri mayıs ayının ilk haftasında yapılacak.
Siyasi irade TSO’da yönetim oluşumunda aktif olarak devreye girmiş ve müdahil olmuş, neticede tek liste çıkmıştı.
Siyasi iradenin DESOB seçimlerine müdahil olup olmayacağı merak ediliyor.
DESOB’u sakın küçümsemeyin, TSO’dan daha fazla üyesi olan esnaf kuruluşudur.
DESOB Başkanlığı’na Mustafa Kayıkçı yeniden aday. Kayıkçı’nın MHP kökenli olduğu biliniyor. Aynı zamanda Bakan Faruk Özlü ile sağlam diyalogu var.
Kayıkçı’nın karşısına geçen dönem Demirciler Odası Başkanı Murat Geçici çıkmış ve seçimi kaybetmesine rağmen önemli oranda destek almıştı. Geçici’nin seçimlerde tekrar aday olması bekleniyor.
Bu iki isimden başka farklı isimlerin de alttan alta zemin yokladığı, yeterli desteği buldukları anda adaylıklarını açıklayacakları söyleniyor.
Acaba siyasi irade, DESOB’da karışıklık olmasın, tartışma çıkmasın, birlik ve beraberlik sağlansın diyerek tek aday için devreye girecek mi?
TSO’da çekişme olmasın diye devreye giren siyasi iradenin, benzer bir tavırla DESOB’da da devreye girmesi gerekmez mi?
Bence gerekir..
Siyasiler mutlaka devreye girmeli, DESOB’da kavga çıkmasını, huzurun bozulmasını önlemek, birlik ve beraberliği sağlamak için adayları tek listede birleştirmelidir.
Çifte standart olmasın.. TSO farklı, DESOB farklı denmesin.
Böyle denirse, işte o zaman akıllara “TSO’da ne var ki, müdahil olundu? DESOB’da siyasi rant mı yok?” şeklinde sorular akıllara gelebilir.
Siyasilere tavsiyem, tıpkı TSO’da olduğu gibi DESOB için de devreye girmeleri, birlik ve beraberlik için tek listeyle seçime gidilmesini sağlamalarıdır.
Tutarlı ve ilkeli olmak bunu gerektirir.
TANJU ACAR
İşadamı Tanju Acar, TSO seçimlerine gıda grubundan girdi ve ekip arkadaşlarıyla birlikte rakip listeye fark atarak seçimi kazandı.
AK Parti Teşkilat Başkanı Okan Acar’ın ağabeyi olan Tanju Acar, hem iş dünyasının, hem Düzce eşrafının, hem de siyasi iradenin sevdiği, sıcak baktığı bir isimdir.
Şahsiyetli, dürüst, güvenilir ve sağlam karakterli biri olan Acar’ın TSO yönetim organlarında yer almaması büyük bir hata ve eksikliktir.
Her kim ya da kimler Tanju Acar’ın ismini çizmiş ise veya yönetimde yer almasını engellemiş ise büyük yanlış yapmıştır.
Bu yanlışlık, asla kulak arkası edilebilecek türden değildir.
Çünkü, yapılan sadece Tanju Acar’a değil, aynı zamanda AK Parti Teşkilat Başkanı Okan Acar’a, dolayısıyla siyasi iradeye bir saygısızlıktır.
Anlaşılıyor ki, birilerinin içindeki kini ve hırsı sönmemiş!
Kin ve hırsıyla hareket edenler, er ya da geç kendi kazdıkları kuyuya düşerler.