FARUK ÖZLÜ VİTES BÜYÜTTÜ
AK Parti Düzce Belediye Başkan adayı Faruk Özlü, kendisinden beklenildiği gibi seçim yarışını alışılagelenin dışında, farklı konseptle sürdürüyor.
Sadece belediyecilik projeleriyle değil, Düzce’ye büyük ekonomik fayda sağlayacak yatırım projeleriyle ilgileniyor, özellikle gençlere yeni iş imkanı sağlayacak yatırımları gerçekleştirmenin ön adımlarını atıyor.
Namet-Maret yatırımı, Uzel firması yetkilileriyle yapılan yatırım görüşmesi sadece iki örnektir.
Şayet bu yatırımlar gerçekleşirse, Düzce’de 3 bin işsize yeni iş imkanı sağlanacaktır.
Belediyecilik, sadece kanalizasyon hattı ve asfalt döşemek, imar düzenlemeleri yapmak vesaireden ibaret değildir.
Bir belediye başkanı, kentinin önünü açacak projelerle seçmen karşısına çıkmalı, insanlara umut vaad etmeli, yeni bir kent hikayesi yaratmalıdır.
Faruk Özlü, işte bu kriterlere uygun düşen, gelecek vaad eden projeleri gündeme getirmeye çabalıyor ve bu yüzden rakiplerinden farklı bir yol izliyor.
Özlü, Düzce’yi marka bir kent ve yeni bir gelişme-kalkınma hikayesi olan şehir yapmayı hedefliyor.
Henüz, belediyecilikle ilgili projelerini ilan etmedi. Duyumlarıma göre, çok farklı ve iddialı projelerle sahaya çıkacak. Projelerinin tamamı yapılabilir ve finansmanı sağlanabilir özellikte.
Özlü seçim yarışında vites büyütürken, rakiplerinin bu hamlelere nasıl karşılık vereceğini merakla bekliyorum.
KAYIKÇI’NIN YAPTIĞI YANLIŞ MI, DOĞRU MU?
DESOB, tüm esnaf odalarının üst kuruluşudur ve önemli bir sivil toplum örgütüdür.
DESOB Başkanı Mustafa Kayıkçı’nın AK Parti’nin aday tanıtım toplantısına kuruluşun yöneticilerinin katılmalarını isteyen bir mesaj gönderdiği ortaya çıkmış, bu olaya MHP’liler sert tepki göstermişlerdi.
Kayıkçı, “Bana AK Parti’den talep ve rica geldi. Bende bunun için yönetici arkadaşlarıma mesaj gönderdim. MHP’den, hatta CHP’den de böyle talep gelmiş olsaydı aynısını yapardım. Biz her partiye eşit mesafedeyiz” diye kendini savundu.
TSO, Baro, DESOB gibi sivil toplum kuruluşlarının, talep ve rica gelse bile, siyasi partilerin faaliyetlerine destek anlamına gelen faaliyette bulunmaları doğru değildir.
Sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin elbette kişisel siyasi görüşleri vardır, ancak o kurumun başında bulundukları müddetçe siyasi renklerini açık etmeleri yanlış anlaşılmalara vesile olur.
Kayıkçı’nın art niyetle değil, iyi niyetle hareket ettiğini, ancak kantarın topuzunu kaçırdığını düşünüyorum.
Bu olaydan ders çıkardığını, bundan sonra siyasi partilerden gelecek talep ve ricaları, “Kusura bakmayın, bizim seçim döneminde siyasi faaliyetlere karışmamız doğru olmaz” diyerek nazikçe geri çevirmesi gerektiğini kendisine tavsiye ediyorum.
ÖMER KÜÇÜK
İyi Parti Belediye Başkan adayı Ömer Küçük’ün, internet ortamında ve sosyal medyada diğer adayların çok gerisinde kaldığına ilişkin haber yapmıştık.
Küçük yancıları, haberimize tepki göstermiş, bizi eleştirmişti.
Ancak, son günlerde Ömer Küçük’ün sosyal medyaya eskiye göre daha fazla ilgi gösterdiğini, özellikle instagram ve twiter ortamında istikrarlı paylaşımlar yaptığını izliyorum.
Pusula’nın haberinden sonra Küçük’ün eksiğini fark edip, bu eksiği kapatmasını doğru bir adım olarak değerlendiriyorum.
Ömer Küçük’ün, bize yönelik seviyesiz ve edepsiz eleştiride bulunan yancılarının ipini sıkı tutmasını, gevşetmemesini tavsiye ediyorum.
Madem bu kadar beceriklidir bakanken neden yapmadı geçin bu masalları yemiyor artık üretim durdu soğan bile uretemioiruz herşey ithal .
Ömer küçük kendi etti kendi buldu. Yancılarda az yara alarak çıkmanın peşinde.