ŞÜKRÜ ÖKSÜZ VE METİN ÇALIŞKAN’IN ÖZELLİĞİ NE?
FETÖ operasyonları kapsamında kamu kuruluşları ve siyasi partilerin farklı uygulamalar içine girdiklerini görüyoruz.
Düzce Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Şükrü Öksüz, FETÖ operasyonları kapsamında gözaltına alındı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Aynı kapsamda gözaltına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan eski Sağlık Müdürü Mahir Arslan ise açığa alındı.
Mahir Arslan görevden uzaklaştırılıp açığa alınırken FETÖ şüphelisi Şükrü Öksüz’ün hiçbir şey olmamış gibi görevine devam ettirilmesini nasıl yorumlamalı?
Yine aynı şekilde FETÖ şüphelisi olduğu iddiasıyla göz altına alınan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan AK Parti Merkez İlçe yöneticisi ve Müsiad yöneticisi Metin Çalışkan hem partide, hem dernekte görevine devam ediyor.
Çalışkan’ı en azından kovuşturma ve yargılama bitinceye kadar bu görevlerinden ayrılması gerekmez mi?
İnsanın aklına ister istemez bazı sorular geliyor..
FETÖ şüphelisi Şükrü Öksüz’ü kim koruyor, kim görevde tutuyor? Bu kişi neden görevden alınmıyor?
AK Parti’deki ve Müsiad’daki yöneticilik görevlerinden istifa etmesi gereken FETÖ şüphelisi Metin Çalışkan kime güveniyor, acaba siyasi konumundan mı cesaret alarak hiçbir şey olmamış gibi davranıyor?
FETÖ iddialarından aklanıncaya ve mahkemede beraat edinceye kadar bu iki ismin de görevlerinden istifa etmeleri, etmiyorlarsa yetkili makamlar tarafından görevlerinden alınmaları gerekir.
Etik kurallar ve teamüller bunu emreder.
Acaba bu isimlerin bilmediğimiz bir özellikleri mi var da görevlerinden ayrılmıyorlar?
Üniversite Hastanesi Başhekimi Dr. Onur Özlü ile AK Parti Merkez İlçe Başkanı Hakan Kuşçuoğlu’nun bu konudaki tutumlarını takip edeceğim.
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ MURAT YİĞİT İLK SINAVDAN ÇAKTI!
Akçakoca Sosyal Bilimler Lisesi’nin Kız İmam Hatip Lisesi’ne dönüştürülmesiyle ilgili tartışmalar devam ediyor.
Bilindiği gibi, Akçakoca Sosyal Bilimler Lisesi’nin, 79 yatak kapasiteli pansiyonu ile birlikte Kız İmam Hatip Lisesi’ne dönüştürülmesi velilerin ve öğrencilerin tepkisine neden olmuştu.
Okulun, son sınıflar hariç 200 öğrencisi Barbaros Anadolu Lisesi’ne taşındı.
Düzce Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit, konuyla ilgili, “İmam Hatip Lisesi ortaokul ve lise öğrencileri aynı binada eğitim görüyor ve sayıları 600’e yakın. Kapasite olarak yetersiz kalması nedeniyle öğrenci sayısı 158’e düşen sosyal bilimler lisesine, kız imam hatip öğrencilerini taşıma kararı aldık. Bu okuldaki öğrencileri de Barbaros Anadolu Lisesi’nin üst katına taşımaya karar verdik” dedi.
Herşeyden önce büyük umutlarla açılan Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerine yapılan haksızlık ve hukuksuzluktur.
Böyle bir olayı sahiplenen ve normalmiş gibi kamuoyuna sunan Murat Yiğit, ilk sınavında çakmıştır.
Murat Yiğit, büyük beklentilerle Düzce’ye getirildi, ancak ilk sınavından başarısız çıktı.
Sosyal Bilimler Lisesi’ni önemsemeyen ve bu okuldaki öğrencilere üvey evlat muamelesini reva gören bir zihniyete sahip Milli Eğitim Müdürü’nden Düzce’ye hiçbir fayda gelmez.
Bu kafadaki müdürle eğitimde istenilen başarılı hedeflere de ulaşılmaz.
Anlaşılan o ki, biz eğitimde yine yerlerde sürünmeye devam edeceğiz..
ZÜLKİF DAĞLI
Düzce Valisi Zülkif Dağlı, muhafazakar ve tecrübeli bir devlet adamı..
Görevine başladıktan sonraki ilk mesajında “Allah bizleri mahcup etmesin, ferasetimizi artırsın, halkımızın duasını hak edecek hizmetler yapmayı nasip etsin. Maksadımız gök kubbede hoş seda bırakmak, geleceğe güzel bir Düzce bırakmaktır” dedi.
Anladığımız kadarıyla Vali Dağlı, Düzce’de kalıcı eserler bırakmak için kolları sıvamış..
Düzce’den birçok vali geldi, geçti..
Sadece Vasip Şahin, Ercan Topaca ve Ali Fidan arkalarında kalıcı eserler bırakarak ve halkın duasını alarak iyi yerlere gittiler.
Umarım, Sayın Dağlı da aynı yolda yürür..
Kendisine ilk valilik görevinde başarılar diliyorum.