22 EKİM 2023 Tarihli “Mehmet Keleş tıpkı Ömer Küçük gibi oldu” başlıklı yazımda aynen şu ifadeleri kullanmıştım:
“Ömer Küçük’ün siyasi serüveni ile Keleş’in siyasi macerası birbirine benzerlik gösteriyor.
AK Parti saflarındayken “Ben dava adamıyım” diyerek Rabia heykeli diken, MHP saflarına geçince bozkurt işareti yaparak ülkücülüğe heveslenen Keleş, şimdi İYİ Parti’ye katılarak acaba topluma nasıl bir mesaj verecek?
Keleş için “Tıpkı Ömer Küçük gibi oldu” yorumu yapılıyor.
Bakalım Keleş’in siyasi akıbeti de Ömer Küçük gibi mi olacak?”
24 Aralık 2023 tarihli “Keleş’i bekleyen hazin son” başlıklı köşe yazımda ise aynen şu satırları yazmıştım;
“Keleş’in İYİ Parti ile seçimi kazanmasının mümkün olmayacağını yazdım ve bugün de aynı görüşteyim.
Çünkü ne İYİ Parti’nin oy oranı, ne de kendisine gösterildiği iddia edilen teveccüh seçim kazanmaya yetmez.
Keleş, kendisine makam ve mevki veren partisine siyaseten ihanet eden, davasını satan, koltuk sahibi olabilmek için o partiden bu partiye transfer olan bir siyasi figür haline dönüşmüştür.
Keşke nefsini ve hırsını ayaklar altına alarak, AK Parti’nin saflarında kalmayı becerebilseydi..
Yazık..
Keleş’i 31Mart’ta hazin bir siyasi son bekliyor..”
Birileri ve bazı çevreler seçimden önce Keleş’i neredeyse belediye başkanı ilan ederken, hatta İYİ Parti’nin belediye meclis listesinin Düzce’nin gelmiş geçmiş en kaliteli listesi olduğu balonu üflenirken, ben seçimden aylar önce İYİ Parti’nin ve Keleş’in seçimi kazanmalarının mümkün olmadığını dile getirdim.
İYİ Parti ve Keleş’in yancıları bana çok öfkelendiler, kızdılar, ama gerçek böyleydi.
Yazımın sonunda Keleş’e de bir çift lafım olacak..
Eyyy Keleş;hırsına, nefsine ve heveslerine yenik düştün ve kaybettin.. Bundan ders çıkar ve emekli bir vatandaş olarak torun sev, camiye daha fazla zaman ayır, artık ahirete daha fazla çalış.
Etme bulma dünyası