2019’de Düzce ve ilçelerinde şiddetli yağışlar oldu. 7 kişi hayatını kaybetti, milyonlarca liralık maddi zarar oluştu.
Düzce’nin milletvekilleri ve yerel yöneticileri afete uğrayan yerleri ziyaret ederek, “Yaşananlardan büyük ders aldık, gerekli tedbirleri alıyoruz, yaraları sarıyoruz” dediler.
2020 yılında yaz aylarında yine şiddetli yağışlar gerçekleşti, su taşkınları meydana geldi, can kaybı olmadı, afet ucuz atlatıldı.
Milletvekilleri, yerel siyasetçiler ve yöneticiler yine “gerekli tedbirler alındı” mesajı verdi
2021 yaz aylarında yine şiddetli yağış ve sel afeti meydana geldi, 3 ilçe ve 13 köyde afet yaşandı.
Vekiller ve yerel yöneticiler bölgeyi dolaşarak, yine benzer cümlelerle “Gerekli tedbirler alındı, alınıyor. Yaralarımızı en kısa sürede saracağız” dediler.
2022 yaz aylarında yine sel afeti oldu, hayat felce uğradı, büyük zarar oldu.
Vekiller ve yerel yöneticiler yine bölgeyi dolaşarak, “Gerekli tedbirleriz aldık, yaraları hızla saracağız” dediler.
2023’de, yana geçen hafta yine sel afeti yaşandı. Vekiller, siyasiler ve yerel yöneticiler yine afet bölgesini dolaştı. Bakanlar ziyarete geldi, vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Yine benzer cümlelerle “Çok şükür can kaybımız olmadı, gerekli tedbirler alındı, yaraları en kısa zamanda saracağız” ifadeleri kullandılar.
Benim yaşanan olaylardan anladığım şudur:
Tedbir filan alındığı yok. Yetkili ve ilgili kurumlar görevlerini ihmal ediyorlar. İhmal sonucunda afet yaşanıyor.
Siyasetçiler ve yerel yöneticiler kendi kusurlarını ve ihmallerini örtmek için laf ebeliği yapıyorlar.
Kimse sorumluluğu üzerine almıyor.
Aslında öyle ciddi anlamda tedbir filan alındığı da yok..
Gerçekten tedbir alınmış olsaydı, Hasanlar Barajı’nın arızalı kapakları önceden onarılır, baraj taşmadan biriken su önceden kontrollü olarak boşaltılırdı.
Efteni Gölü’nde yılan hikayesine dönüşen ıslah çalışmaları tamamlanır, gölün taşması önlenebilirdi.
Dere yataklarına inşaat izni verilmez, dere yataklarının temizliği ve ıslahı yapılır, sel taşkını önlenirdi.
Kafalar değişmedikçe, liyakatli kadrolar iş başına gelmedikçe Düzce daha çok uzun yıllar sel afeti yaşar.
Sel ve taşkınlar ile ilgili yetkililer malesef yetkin değiller. Yetkililer ancak yetkin değiller. Ne yapılanma, ne teşkilatlanma ne de teknik personel yapısı ve aldıkları eğitim sel ve taşkın olayını yağmurun düştüğü yerden büyük akarsu, göl veya denizlere döküldüğü yere kadar meydana gelen süreçleri ve alınabilecek doğaya yakın, ekolojik ve sürdürülebilir önlemleri projelendirip uygulayacak seviyede değil. Uzun bir süre de olmayacak. Çünkü yetkililer "hem bilmiyorlar, hem neyi bilmediklerini bilmiyorlar hem de öğrenmek için hiç bir çaba sarfetmiyorlar".