REFERANDUMUN KADERİ ÜLKÜCÜLERİN ELİNDE
MHP Lideri Devler Bahçeli’nin başkanlık sistemini desteklemesi ve referandumda evet oyu kullanacağını açıklaması ülkücü camiada beklenen etkiye yol açmadı.
Başta AK Partililer olmak üzere MHP’nin genel merkezdeki üst düzey yönetimi, ülkücü camiaya yönelik beklentilerinde hayal kırıklığı yaşayabilirler.
Kendini ülkücü ve Türk milliyetçisi olarak görenlerin büyük çoğunluğunun “hayır” eğiliminde olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Neden mi?
Bunun birkaç nedeni var elbette..
Birincisi, AK Parti’nin çözüm sürecinde milliyetçiliği dışlayan, ülkücü ve milliyetçi söylemleri “ırkçı” söylemler olarak tanımlayan politikalar unutulmuş değil..
İkincisi, AK Parti iktidarında kamudaki tayin ve atamalarda ülkücü ve milliyetçi çizgideki kamu görevlilerini pasifize eden uygulamalar..
Bir başka sebep, başkanlık sistemine geçildiğinde ülkücü hareketin zaman içinde etkisizleştirileceği ve ötekileştirileceği, siyasi hareket olarak iktidar olma şansının kalmayacağı..
Diğer bir sebep te, ülkücü tabanın Devlet Bahçeli’ye kızgın ve öfkeli olmaları.. Bu düşüncede olanlar, haklı olarak, “Madem AKP’yle işbirliği yapacaktın, 7 Haziran’da koalisyon için neden kapıyı kapattın? O zaman iktidara ortak olsaydın, belki 15 Temmuz bile yaşanmazdı” şeklinde soru soruyorlar.
Herkes şunu bilmelidir ki, ülkücü camianın oy potansiyeli yüzde 15 civarındadır.
Bunun büyük kısmı MHP’ye, kalan küçük kısmı ise BBP’ye oy verir.
Parti liderine kızdığı için ya da başka bir sebeple AK Parti’ye oy veren bir kitle de vardır.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın, ülkücülerin tavrı 16 Nisan referandumunun kaderini belirleyecektir.
Camianın tamamına yakın kısmı bugün için “hayır” diyor.
Bu kesimin “evet”e dönmesi için ikna edilmeleri gerekiyor.
Şayet ikna olurlarsa referandumdan evet çıkar, ama ikna edilemezlerse evet çıkması mucizeye kalır..
Zaten bu yüzden Başbakan’ın bozkurt işareti yapması boşuna değildir.
AK Parti’nin üst yönetimi de, ülkücü oyların öneminin farkındadır ve bunu evete dönüştürmenin peşindedir.
Ancak, şu iyi bilinmelidir ki, hiçbir ülkücü kuzu değildir, hepsi bozkurttur!
AK PARTİ’NİN REFERANDUMDA BAZI DEZAVANTAJLARI VAR!
AK Parti, 16 Nisan’daki referandumla ilgili saha çalışmasına başladı.
Düzce’den rekor evet çıkması bekleniyor.
Teşkilat hazırlıklarını tamamladı.
Son günlerde bazı eski vekillerin de sahaya çıktığını görmeye başladık.
Bunlardan bazılarının partiye faydadan çok zarar vereceği kesin gibi..
Örneğin İbrahim Korkmaz!
Hatırlarsınız, Korkmaz, kendisine “siyasi sapık” diyen MHP Lideri Devler Bahçeli için, “Sayın Bahçeli eğer sapık görmek istiyorsanız aynaya bakın. Baktığınız aynada düz ayna olsun, eminim orada kendinizi göreceksiniz. Bundan daha öteye gitmiyorum” ifadelerini kullanmıştı.
MHP lideri ve ülkücüler için her fırsatta demediğini bırakmayan Korkmaz’ın AK Parti teşkilatı veya bakan ya da mevcut vekillerle referandum kampanyasına katılması acaba nasıl bir algı oluşturur?
Söylediği galiz sözler hala akıllarda iken özellikle kararsız ülkücü seçmenleri ikna edebilir mi?
Hiç sanmam.
Aktif siyasetten dışlanan ve yaptığı gaflar sebebiyle vekil yapılmayan Korkmaz’ın sahneye çıkması, AK Parti dışındaki kararsız seçmenlerin hayır cephesine kaymasına yol açabilir.
Bu şahsın vekil arkadaşının ailesine yönelik yaptığı bel altı vuruşlar henüz unutulmadı.
Bakan Faruk Özlü’nün, milletvekilleri Fevai Arslan ve Ayşe Keşir ile AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin’in Korkmaz gibileri referandum çalışmalarının dışında tutmaları siyaseten kendileri için faydalı olacaktır.
Çünkü bu tiplerin vereceği zararla rekor kırılması hayal olur.
AK PARTİ’DEKİ İRLANDALILAR!
Kaynaşlı Belediye Başkanı Erol Bayraktar, bir açıklamasında, “Ak Partiliyiz diye geçinen içimizdekiler hizmet yapmamızı engellemeye çalışıyorlar. Projelerimize boş proje, boş yatırım diyorlar. Bunlar gibi çürük insanları elimizin tersiyle iter, yolumuza devam ederiz” dedi.
Erol Bayraktar’ın açıklaması AK Parti kulislerine bomba gibi düştü.
Herkes doğal olarak AK Parti içindeki AK Partili geçinenleri, yani içerdeki “İrlandalıları” merak etmeye başladı.
Erol Bayraktar’ın kim ya da kimleri hedef aldığı konusunda çeşitli rivayetler var.
İl Başkanı Hikmet Keskin bu durumdan haberdar mı?
Haberdarsa gereğini yapacak mı?
Cimcikteki yazıda ki siyasetçi niçin açıkça belirtilmedi? DOÇ.DR. ZAFER AKBAŞ bylocktan gözaltına alınmış. aynı zamanda 10 kişi byloctan göz altına alınmış. gazetenize bu konuda haber ulaşmamış sanırım.