YENİ BİR PARALEL YAPI MI OLUŞUYOR?
Fetullahçılar, devlet içinde paralel bir devlet kurmak istemişlerdi.
Bunu da büyük ölçüde başarmışlardı.
Siyaset kurumunu kullanarak askeriyeden emniyete, yargıdan mülkiyeye, üniversiteden sivil toplum kuruluşlarına kamunun her alanına sızmışlardı.
Dini kullanarak, inançları sömürerek devleti ele geçirmeye kalkışmışlardı.
15 Temmuz’daki başarısız darbe girişiminin ardından devlet içinde kapsamlı bir temizlik yapıldı, bu temizlik hala devam ediyor.
Ancak, Fetullahçılar’dan boşalan yerleri şimdi vakıf ve dernek adı altında başka cemaatler ve oluşumların doldurduğu iddia ediliyor.
Ortaya dökülen ve kamuoyuna yansıyan iddialara göre, iktidara yakın malum vakıf ve dernekler aracılığı ile yeni bir paralel yapı oluşuyor.
Fetullahçılar’ın devlet içinde etkin olduğu dönemlerdeki gibi kamu görevlileri hakkında fişlemeler yapıldığı, kritik atamalara müdahale edildiği, vakıf ya da dernekten referansı olanların, liyakatli olmasalar bile önemli görevlere getirildikleri kamuoyunda konuşuluyor.
El konulan FETÖ’nün binalarının bu oluşumlara devredildiği, belediyelerin halkın vergilerini bu derneklere aktardıkları söyleniyor.
2000’li yılların ortalarında, FETÖ’nün henüz cemaat olarak görüldüğü dönemlerde benzer yazılar kaleme almıştık.
O dönem, başta iktidar çevreleri olmak üzere Fetullah’a sempati besleyenler bize olmadık hakaretleri yağdırmışlardı.
Devran değişti, eski Fetullahçıların hepsi azılı FETÖ düşmanı oluverdi.
Bir gazeteci ve yazar olarak benzer uyarıyı şimdi yine yapmayı görev sayıyorum.
Bugünün vakıf ve derneklerini hukuka aykırı destekleyenler, hukuka aykırı girişimlere göz yumanlar yanlış yapıyorlar.
Vakıf veya dernek adı altında cemaat ya da tarikat benzeri oluşumların devlet mekanizmalarında yuvalanmaları, kadrolaşmaları paralel yapılanmadır.
Biz ülke olarak bunun ne kadar tehlikeli olduğunu gördük, yaşadık.
Bir kamu görevlisi, ancak Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’e, Cumhuriyet’in temel niteliklerine bağlı olmalı, görevini yaparken hukuktan ve adaletten asla ayrılmamalıdır.
Hz. Ali’nin söylediği gibi devletin dini adalet olmalı, kamu yöneticileri de dini, mezhebi ya da siyasi inanç ve düşünceleriyle değil, demokratik Cumhuriyet rejimine uygun şekilde hareket etmelidir.
Kamuda paralel yapılanma benzeri oluşumlara izin verenler, göz yumanlar bunun hesabını hukuk önünde elbet verirler.
O KOLTUKLARDA ATATÜRK VE CUMHURİYET SAYESİNDE OTURUYORSUNUZ
Atatürk’ün liderliğinde kurulan Cumhuriyet’in 98’inci yıl dönümünü kutluyoruz.
Görüyoruz, şahit oluyoruz ki, toplumun bir kesiminde hala Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı devam ediyor.
“Keşke Yunan galip gelseydi” zihniyetine sahip olanların 98 yıl sonra bile aynı kafada olduklarını ibretle görüyoruz.
Fetullahçıların hem Atatürk’e, hem Cumhuriyet’e düşmanlıkları vardı. Diğer tarikat ve cemaatlerin büyük bölümünün de Atatürk ve Cumhuriyet’e karşı olduklarını, bazılarının ise düşmanlık hala beslediklerini biliyoruz.
Bugünün Türkiyesi’nde eksiklerine rağmen bir devlet varsa, bu Atatürk ve Cumhuriyet sayesindedir.
Vatandaş Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilebiliyorsa, Çilimli’nin Topçular köyünde doğan Faruk Özlü milletvekili, bakan ve belediye başkanı olabiliyorsa, Elağzılı Cevdet Atay mülki amir makamına yükselebiliyorsa, Nigar Demircan Çakar rektör seçilebiliyorsa, kadınların seçme ve seçilme hakkı varsa, kadın ve erkek hukuk önünde eşitse bunu bizlere sağlayan Atatürk ve Cumhuriyet’tir.
İçten içe düşmanlık besleseler de, kinlerini sürdürseler de bu topraklarda Atatürk sevgisi ve Cumhuriyet ilelebet devam edecektir.
15 YAŞINA GİRDİK
Pusula, 14 yayın yılını geride bırakı, 15’inci yaşına bastı.
Geride kalan yıllarda çok badireler atlattık.
Sadece gazetecilik yaptığımız için kimi zaman baskılara, kimi zaman tehditlere maruz kaldık.
Yılmadık, ayakta kalmayı başardık.
Sırtımızı hiçbir siyasi partiye, hiçbir kuruma ya da oluşuma yaslamadık. Yalnızca okurlarımızdan ve gerçek dostlarımızdan destek gördük.
Bundan sonra da çizgimizi değiştirmeyeceğiz; gerektiğinde yönetenleri ve siyasetçileri eleştireceğiz, halkın gerçekleri öğrenme hakkı adına gazetecilik yapacağız.
Bugüne kadar yanımızda olan, desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen okurlarımıza ve dostlarımıza teşekkür ediyoruz.
cani gönülden katılıyorum.Agzınıza ve Yüreğinize sağlık