OKYANUSU GEÇERKEN DEREDE BOĞULMAK..
Düzce Belediyesi, bazı alanlarda gerçekten önemli projeler başlattı.
Örnek vermem gerekirse, Millet Parkı projesi, çöp tesisi projesi, eski sanayi çarşısının kaldırılması projesi, Konuralp antik Kent Projesini söyleyebilirim.
Bu projeler gerçekten Düzce’yi ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda geliştirecek ve daha ileriye taşıyacak işlerdir..
Ancak, belediye bazen öyle basit konularda yanlışlar yapıyor ki, adeta okyanusu geçip, derede boğuluyor!
Örneğin İstanbul Caddesi’nin devamındaki Hastane Caddesi üzerindeki bisiklet yolu..
Belediyecilikten zerre kadar anlamayan biri dahi, kaldırıma bisiklet yolu yapmayı düşünmez..
Kent merkezlerinde yayalara ayrılan kaldırımları genişletmek temel öncelik ve belediyeciliğin değişmez kuralıdır.
Bunun gibi başka örnekler de var; toplu ulaşım sefer saatlerindeki aksaklık, zabıta denetimlerindeki yetersizlik gibi..
Düzce’yi marka kent yapma iddiasında olanların, böylesine küçük ve basit işlerde tökezlemelerini anlamakta zorlanıyorum.
Acaba, belediyede liyakat ve ehliyet konusundaki sıkıntı hala devam ediyor mu?
BELEDİYENİN BORCU NE KADAR?
Düzce Belediyesi, 2 yıla yaklaşan süreden beri kemer sıkıyor.
Belediyeni yönetenler, kemer sıkma sonucunda belediyenin borçlarının azaldığını, israfın önlendiğini, tasarrufların artırıldığını söylüyorlar.
Resmi rakamları ve belgeleri görmesek de, yetkililer tarafından belediyenin borcunun 480 milyon liradan 300 milyon liranın altına indiği iddia ediliyor.
Muhalefet ise bunun doğru olmadığını, örneğin sadece DSİ’ye 100 milyon lira borçlanıldığını belirterek, vergi ve SGK borçlarıyla birlikte toplam borç miktarının daha yüksek olduğunu ileri sürüyorlar.
Şeffaflık ilkesini dillerinden düşürmeyen belediye yetkililerinden özellikle rica ediyorum; Düzce Belediyesi’nin vergi ve SGK, gecikme faizleri dahil toplam borç miktarı ne kadardır?
30 Kasım 2020 tarihi itibariyle toplam borç miktarını bana yazıyla göndermenizi bekliyorum.
Bakalım muhalefet doğru mu söylüyor, yalan mı?
Hep birlikte öğrenelim..