GAZETECİLER NEDEN TEHDİT EDİLİR?
Türkiye’de gazetecilik, ne yazık ki çok zor şartlar altında yapılıyor.
Sansürcü yasaların baskısı bir yana, siyasetçilerin ve güç odaklarının hedefinde daima gazeteciler vardır.
Sıfatı ister siyasetçi, ister iş adamı, ister bürokrat ne olursa olsun, yayınlanan haber hoşuna gitmiyorsa gazeteciye saldırırlar. Her türlü hakareti ve tehdidi yapmakta sakınca görmezler..
İsterler ki, gazeteciler kendilerini hep övsün, hiç eleştirmesin..
Eğer eleştiriyorsanız, hele bir de tekerlerine çomak soktuysanız o gazeteciyi düşman bellerler..
Abdestinden şüphesi olanların başvurdukları yol işte budur..
Aslında gazeteci işini yapıyordur, ama işlerine gelmez..
Yaptığınız haber yüzde 100 gerçek ve doğru olsa bile, eğer nalına, mıhına dokunmuşsanız, fincancı katırlarını ürkütmüşseniz, algı operasyonu yaparak size yalancı, iftiracı diye çamur atarlar.
Bu mesleğe uzun yıllarını vermiş, habercilik yaparak ekmeğini kazanmaya çalışan, sadece gazetesine aldığı reklam ve ilanlarla ayakta durmaya çabalayan biri olarak, yaptığımız eleştiri karşısında yine tehditlere maruz kaldık.
Meslek hayatım boyunca hiç kimseye iftira atmadım, yalan haber yazmadım, kimseye şantaj yapmadım. Şayet böyle suçlar işlemiş olsaydım, yargılanır, cezamı çeker, bu mesleği de bırakırdım.
Tek sabıkam, üniversitedeki FETÖ’cüler aleyhine yazdığım yazılar sonucunda aldığım hapis cezasıdır. Bu cezayı da şeref madalyası olarak taşımaktayım.
Ama bazı cahiller ve kendini bilmezler, yaptığımız eleştirileri hazmedemeyip, üzerimize çamur sıçratmaya, korkutmaya ve sindirmeye kalkışırlar.
Şu iyi bilinmelidir ki, hiç kimse gazetecileri tehdit ederek bir yere varamaz.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, toplumun gerçekleri öğrenmesi için doğruları söylemekten, eleştirmekten ve yazmaktan asla geri durmayacağız.
DESTEK VERENLERE, YANIMIZDA OLANLARA TEŞEKKÜR
Bazı özel zamanlar vardır; cenazeler gibi, hastalıklar gibi, sıkıntılı anlar gibi..
Böyle zamanlarda insanlar dostlarını yanlarında görmek isterler, çünkü dostlarına ihtiyaç duyar, acılarını, sıkıntılarını hafifletmek, paylaşmak isterler.
Geçtiğimiz hafta benim için, gazetem için böyle özel zamanlardan biriydi..
Mesleğimizi, işimizi yaptığımız için maruz kaldığımız tehdit sebebiyle her kesimden destek mesajı aldık.
Burada isimlerini tek tek saymaya kalksam, inanın sayfalar yetmez..
Yaptıkları haberlerle destek olan gazeteciler ve medya kurumları, mesajlarıyla yanımızda olduklarını gösteren siyasetçiler, iş insanları, sivil toplum kuruluşu yöneticileri, bürokratlar, okurlar..
Samimi düşünceler ve duyguları ile yanımızda olan, her zaman yanımızda olacaklarını hissettiren herkese sonsuz teşekkürü borç bilirim.
Gerçek dostlara sahip olduğum için gurur duyuyorum.
Allah herkese benim sahip olduğum gibi gerçek dostlar nasip etsin.
Elbette bu süreçte yapılan haksızlık karşısında sessiz kalmayı tercih eden, çıkarı sebebiyle suskun duran, hatta menfaat beklentisiyle görmezden, duymazdan gelenleri de gördük, bildik..
Herkes böyle zamanlarda “kişilik testinden” geçiyor.
Sınıfı geçenler de oluyor, sınıfta kalanlar da..
MURAT BAKİ YILMAZ
MHP Merkez İlçe teşkilatında kongre yapıldı.
Ömer Albayrak’ın başkanlığa devam etmeme kararının ardından, genel merkezin onayı ile Murat Baki Yılmaz tek aday olarak kongrede başkan seçildi.
Yılmaz, uzun yıllar MHP’de çeşitli görevler üstlenmiş ülkücü biridir. Ülkücü camianın desteklediği isimdir.
Murat Baki Yılmaz’ın hem Ömer Albayrak’la hem de İlhami Caboğlu ile birlikte hareket edeceğine, ülkücü camiayı toparlayacağına, MHP’yi daha iyi noktalara taşıyacağına inanıyorum.
Teşkilatın içinden gelen ve teşkilatçı özelliği olan Murat Baki Yılmaz’ın yeni görevinde başarılı olacağına inanıyorum.
gazeteciler gazetecilik mesleğini adabına uygun rant sağlamamak halkı bilgilendirmek için kullanırlarsa hoş olur..Kişisel haklara saldırı tacizdir.Yapılanı tasvip etme anlamında değil bu..Ama çakma gazeteciler bol miktarda mevcut..