FARUK ÖZLÜ, KREDİ SORUNUNA ACİL EL ATMALI!
Cumhurbaşkanı, esnafa sıfır faizli kredi desteği verildiğini, böylece sıkıntıdaki esnafın rahatlayacağını söyledi.
Başbakan, ekonomik yönden zor durumdaki esnafa 50 bin liraya kadar faizsiz kredi desteği verdiklerini, böylece esnafın rahat bir nefes almasını sağladıklarını belirtip, güle güle harcasınlar dedi.
KOSGEB’in bağlı olduğu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, başvurusu onaylanan her esnafın kredi alacağını, böylelikle piyasanın rahatlayacağını ifade etti.
Faizsiz kredi müjdesini duyan binlerce esnaf gerekli belgeleri hazırladı, koştura koştura KOSGEB’e müracaat etti, birkaç gün sonra krediniz onaylanmıştır mesajını aldı.
Yine binlerce esnaf ellerinde “krediniz onaylanmıştır” resmi belgeyi alıp bankalara akın etti.
Bankalar da bazı belge ve evrak istedi, gariban esnafımız o belgeleri de hazırladı.
Herkes kendisine nefes aldıracak faizsiz kredi parasını almak için gün saymaya başladı.
Sonra ne mi oldu?
Bankalar, senin vergi borcun var, senin prim borcun var, sen kredi kartı taksidini geç ödemişsin falan diyerek dirsek göstermeye başladı.
İki haftalık güzel hayaller bir anda suya düştü.
Kredisi KOSGEB tarafından onaylanan binlerce esnaf, sudan bahaneler yüzünden hak ettikleri parayı bankalardan alamadı.
Esnaf ekonomik darboğaz içinde olduğu için vergisini ve sigorta primlerini ödeyemiyor.
Esnaf sıkıntıda olmasa, rahat rahat geçinebilse vergisini de öder, primini de, banka taksidini de..
Bu kredinin amacı zaten darda olan esnafa destek olmaktı.
Ama evdeki hesaplar çarşıya uymadı işte..
“Herkes kredi alacak” nutukları havada kaldı.
Bakan Özlü’nün referanduma sayılı günler kala bu soruna el atması ve çözüm getirmesi gerekir.
Eğer esnafla dalga geçilmiyorsa, KOSGEB’in onay verdiği her kredinin hak edene ödenmesi sağlanmalıdır.
Siyasetçiler, kamuoyuna verdikleri sözün arkasında durmalı, ne yapıp edip gereğini yapmalıdır.
Sayın Özlü de, bankalara takılan esnafların kredi meselesini acilen çözmelidir.
Madem bir söz verildi, o söz havada kalmamalıdır.
CUMHURBAŞKANI HAK’KIN RAHMETİNE KAVUŞURSA NE OLACAK?
İster cumhurbaşkanı olsun, ister çoban bir insanın ne kadar ömrü olduğunu ancak yüce Allah bilir.
Kimse yarına sağ çıkacağını garanti edemez, bir fani olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne kadar yaşayacağını, ne kadar ömrü kaldığını da Yaratıcı’dan başkası bilemez.
Düşünüyorum, aklıma gelen sorulara cevaplar arıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımıza 16 Nisan’dan önce emri hak gelse, acaba ülkedeki tablo ne olur?
Referandum ertelenir mi, yoksa yine yapılır mı?
Böyle bir durumda anayasa gereği Cumhurbaşkanlığı’na TBMM başkanı vekalet eder ve en geç 2 ay sonra seçime gidilir.
Yeni cumhurbaşkanı kim seçilir? Sistem nasıl işler?
Yeni cumhurbaşkanı başbakan Binali Yıldırım olabilir mi?
Diyelim ki, ilk turda kimse seçilemedi ve ikinci turda tüm muhalefetin desteği ile Kemal Kılıçdaroğlu başkan seçildi.
Referandumda evet oyu verenler pişmanlık duyarlar mı?
Kendi oylarıyla değiştirdikleri Anayasa yüzünden istemedikleri birinin başkan olması, evetçilerin içine siner mi?
Anayasa değişikliği Tayyip Erdoğan için yapılmıyor, güçlü ve istikrarlı bir Türkiye için yapılıyor ya, evetçilerin istemediği biri başkan seçildiğinde durum ne olacak?
Olmaz olmaz demeyin!
Turgut Özal, 1989’da cumhurbaşkanı seçildi, 4 yıl sonra vefat etti.
Yerine ANAP’ın, Refah Partisi’nin istemediği Süleyman Demirel cumhurbaşkanı seçildi.
Kimse Erdoğan’ın ne kadar ömrü olduğunu bilemez. Takdir-i ilahi gerçekleştiğinde sonrasında neler yaşanacağını kimse tahmin edemez.
İşte bu yüzden, referandumda oy kullanacaklar geleceği düşünerek karar vermelidir.
Erdoğan sevgisi ya da karşıtlığı için değil, ülkenin geleceği için tercih yapılmalıdır.
Hamaset ve sloganlarla değil, akıl ve vicdanla yapılacak her tercih doğru olacaktır.
MEHMET KELEŞ
Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, son dönemde sokakta daha fazla görünmeye başladı.
Sokağa her çıkışı, esnaf ve vatandaşın arasına girişi Keleş’e pozitif puan olarak dönüyor.
Referandum kampanyası kapsamında yaptığı ziyaretler ve konuşmalar, halkla buluşması, sorunları birinci elden dinleyip öğrenmesi olumlu ve olması gereken gelişmeler olarak değerlendiriliyor.
Keleş, hakkındaki bazı olumsuz algı operasyonlarını boşa çıkarmaya başladı..
Sokağa indikçe, halkla kucaklaştıkça toplumdaki reytingi yükseliyor.
Kim ne derse desin Keleş, Düzce’de bir fenomendir ve siyasette her zaman güçlü bir aktör olarak kalacaktır.
Umarım, bundan sonraki süreçte makamından daha fazla sokakta halkla zaman geçirir.
düzcenin bakanıda var deneyimli belediye başkanıda var ama düzce yine yerinde sayıyor düzcenin sorunları yine devam ediyor düzceye daha büyük kurtarıcı iş gören yetkililerin sorunlara el atıp çözüm bulması lazım yoksa düzce 49 sıradaki yerinde saymaya devam eder
KOSGEB kredisi diye müjde verildi. Ama ne hikmetse kredi AKP li Hikmet ve partili arkadaşlarına çıktı. Bizler borçlarımızı ödeyemiyoruz. Adamlar A6 larla geziyor. Kitabına uydurmak için iş yeri değiştiriyor. Bence hiç sokakta EVET kampanyasına çıkmasın gördükçe daha ters tepiyor.
sayin armutcu benim verggi borcumda yok sskda bıde ustune tapu fotokopisinide verdim yinede odemiyolar batsin boyle mujdede kredide hepsi fasafiso cikti vesselam
sokaklardaki çukurlarıda bir görse, hatta basın bir görse