Diyanet İşleri Başkanımız buyurmuş; ‘günaydın ya da tünaydın’ demek cahiliye adetidir’ diye. Müslümanlar “selamün aleyküm” demelidir diye eklemiş.
Yani, sabahları “günaydın” diyenleri imanı zayıf insanlar olarak nitelendirmiş.
Az çok kitap okuyan biri, selamün aleyküm ifadesinin Yahudi geleneğinden geldiğini, Yahudilerin islamiyetten asırlar önce İbranice “şalom aleyke” şeklinde selamlaştıklarını bilir.
Ali Erbaş denilen zat-ı muhterem İbranice “şalom aleyke” ifadesinin Yahudi geleneğinden beri geldiğini acaba bilmiyor mudur?
“Selamün aleyküm” ifadesinin kökeni İbranice “şalom aleyke”den gelmektedir.
Merhaba kelimesinin kökeni Arapça'dır, ama kültürümüze yerleşmiştir.
Günaydın kelimesi de aynen böyledir.
Nasıl ki, dilimize Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca kökenli kelimeler girmişse, Arapça’ya da İbranice kökenli ifadelerin girmesi son derece doğaldır. Medine’de asırlardır Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar bir arada yaşamıştır. Bunda garipsenecek ya da hayret edilecek bir durum yoktur.Günaydın kelimesi Türkçe’dir. Gününüz aydın olsun demenin dini yönden nasıl bir sakıncası olabilir ki?
Günaydın, merhaba demenin nesi sakıncalıdır?
Günaydın da bize aittir, merhaba da, selamün aleyküm de..
İsteyen istediği şekilde selamlaşır, sana ne?
Selamlaşma kelimeleri üzerinden kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dil kullanmanın dine, imana ne gibi faydası olabilir ki?
Günaydın kelimesini İslamiyet'ten önceki cahiliye dönemi adeti olarak gören zihniyetin Kur-an Kurslarında istismara uğrayan çocuklar konusunda tek kelime ettiğini, tepki gösterdiklerini duydunuz mu?
Duyamazsınız, çünkü iğneyi kendilerine batırmazlar!
Aslında Erbaş, son dönemlerde verdiği ilginç fetvalarla gündem oluşturuyor.
Geçenlerde midye, karides, kalamar gibi deniz mahsullerinin yemenin haram olduğunu buyurdu!
Gençlerin internetten ve sosyal medyadan uzak durması gerektiği mealinde sözler zırvaladı.
Diyanet İşleri Başkanı’nın bu türden boş işlerle uğraşmasının ne dine, ne insanlara en küçük faydası olmaz, olamaz.
Siz Diyanet İşleri Başkanı’nın bugüne kadar yolsuzluklara, hırsızlıklara, adaletsizliklere ve hukuksuzluklara dair bir fetvasını duydunuz mu?
Ben duymadım.
Bundan sonra duyacağımı da sanmıyorum.
Atatürk’ün kurduğu Diyanet’in başındaki şahsın bugüne kadar olan söylemlerinde Atatürk’e sevgi ve saygı anlamında sözler söylediğine şahit olanınız var mı?
4 yıllık süre için yeniden aynı göreve atanan Erbaş, Diyanet İşleri’nde bugüne kadar gelmiş geçmiş en başarısız ve siyasi iktidarın emrinde hareket eden bir başkandır.
Diyanet’e saygımız var, ama başındaki şahsa hiç artık saygı duymuyorum.
Günaydın sevgili Düzce li kardeşlerim GÜNAYDIN.
bu adamlar hiç,ahlak,hak hukuk,insan hakları insana saygı sayfasını okumuyor,anlatmıyor. neden açaba.ihlal etikleri konu da ondan mı ?