Kahramanmaraş merkezi son büyük deprem devlet ve toplum olarak depreme hazırlıklı olmadığımızı bir kez daha gösterdi.
1999 depremini yaşayanlar olarak aradan 24 yıl geçmesine rağmen gördük ki, hem devlet, hem vatandaşlar olarak deprem hazırlıklarında yine sınıfta kaldık.
Kahramanmaraş merkezli son büyük afette 10 bine yakın binanın yıkılması, 20 binden fazla insanın hayatını kaybetmesi, 100 bine yakın insanın yaralanması depreme hazır olmadığımızın yeterli göstergesidir.
Deprem sonrası gerek arama ve kurtarma, gerekse sokaktaki vatandaşlara yönelik yardım konusunda da çuvalladık.
Depremzedelere ilk günlerde ekmek ve su dağıtımında bile sıkıntılar yaşandı.
1999’daki iki depremden saatler sonra İstanbul ve Ankara belediyelerinin yanı sıra çevre belediyeler ve sivil toplum kuruluşları Düzce’de ekmek, su, yemek, battaniye dağıtımını yapmışlardı.
AFAD’ın arama, kurtarma, yardım gibi konulardaki iyi organize olamadığını gördük.
Son depremin 10 ili etkilediği ve yüzyılın en büyük afeti olduğu doğrudur. Ancak, afetin büyük olması depreme hazırlık ve deprem sonrası faaliyetlerde yaşanan aksaklıkların bahanesi olamaz.
“Avrupa bizi kıskanıyor, dünya bize imreniyor, dünyanın en güçlü ülkesiyiz” gibi hamasi nutukların, Kahramanmaraş merkezli depremde enkaz altında kaldığına şahit olduk.