BU KAFALARLA NORMALE DÖNMEMİZ ZOR!
Korona virüs ölümcül bir hastalık.
Ortaya çıktığı günden bu yana bulaştığı insanların yarısını öldürüyor.
Bugün için ne ilacı var, ne aşısı..
Bu ölümcül virüsten korunmanın tek çaresi maske ve sosyal mesafeye dikkat etmek.
Bu kadar basit bir önlem konusunda 3 aydır medyada her gün yayınlar yapılıyor..
Resmi makamlar caydırıcı mahiyette kararlar alıyorlar.
Son alınan karara göre, sokakta maskesiz dolaşmak yasak.
Bakkal, market, kasap gibi işyerlerine maskesiz girmek yasak.
Kural bu kadar net, açık ve anlaşılır olmasına rağmen bazı cahil ve zeka özürlüler maskesiz dolaşıyorlar.
Sokakta maskesiz dolaşan, market ve kasaplara maskesiz giren cahil salaklar sadece kendilerini riske atsalar eyvallah, o esnada etraflarında bulunan herkesi riske atıyorlar.
Uyarıyorsun, umursamıyor..
Maske takması gerektiğini hatırlatıyorsun, “korkma bir şey olmaz” diye karşılık veriyor.
Bu zihniyettekilere ne yapmalı dersiniz?
Allah’a havale etsek olmayacak. Çünkü bunların imanları da zayıf.. Maskesiz dolaşmanın kul hakkı yemek olduğunu anlayamayacak kadar cahiller..
Bu kafayla koronayla mücadelede işimizin çok zor olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Kafa yapıları değişmedikçe, normal hayata uzunca bir süre dönmemiz zor görünüyor.
Allah yardımcımız olsun..
ARTIK SOSYAL HAYAT ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK
Hayatımız normale dönse bile artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacağını bilmemiz gerekiyor.
Artık lokantalarda, kafelerde eskisi gibi dib dibe, diz dize oturamayacağız..
Kapalı salonlarda eskisi düzende olduğu gibi sinema, tiyatro, konferans izleyemeyeceğiz..
Alkollü mekanlarda, bar, gece kulübü gibi müzikli eğlence mekanlarında eskisi gibi eğlenemeyecek, belki de dans edemeyeceğiz.
Düğünlerde eskisi gibi kendimizi piste atıp oyun oynayamayacak, halay çekemeyeceğiz.
Mevlit, cenaze, yaş günü, yemekli davet gibi kalabalık bir ortama girdiğimizde eskisi gibi herkesle tokalaşmayacak, sarılıp öpüşmeyeceğiz.
Eskisi gibi hafta sonları piknik yapamayacağız, çay bahçelerinde kalabalık arkadaşlarımızla bir arada oturup muhabbet edemeyeceğiz.
Korona virüs mikrobunun aşısı ya da ilacı bulununcaya kadar hayatımız çok farklı olacak.
Korona virüs, bir yandan da bize bazı değerlerimizi yeniden hatırlattı..
Evde zaman geçirmenin aslında çok da kötü bir fikir olmadığını anladık.
Evde zaman geçirirken ekmek yapmaktan uzaktan iletişim kurarak iş yapmaya, farklı yemek çeşitleri ve pratik ev işleri yapmaktan uzaktan eğitime kadar birçok şeyi denedik, yaptık.
Evde kalıp zaman geçirirken tasarruf etmeyi öğrendik, israftan kaçındık.
İster istemez tüketim alışkanlıklarımızı kısıtladık, aslında bir tişört ve eşofmanla da çok güzel zaman geçebildiğini fark ettik.
Dışarda yemek yemenin, kahvaltı yapmanın çok da gerekli olmadığını anladık.
Korona virüs sebebiyle acaba eski hayatımızı mı özleyeceğiz, yoksa yeni hayatımızı mı seveceğiz.
Yaşayarak anlayacağız.
MUSTAFA KESKİN
AK Parti İl Başkanı Mustafa Keskin, siyasetin durakladığı ve fazla gündemde olmadığı bir dönemde aslında önemli işler başardı.
Sağlık, spor, turizm ve ulaştırma alanında bakanlardan yeni yatırımların başlatılması onayını aldı.
Ankara ile görüşmeler yaparak, adeta sineğin kanadından yağ çıkartırcasına ilgili kurumlara ödenek sağlanmasına destek oldu.
Sadece AK Partili değil, MHP’li belediye başkanlarını da arayarak yardımcı olmak istediğini bildirdi, destek verdi.
Ramazan pidesine yapılan zammın geri alınmasında etkin rol oynadı.
Parti içinde kavgayı, kısır çekişmeleri bitirdi.
Keskin’in yapılacak kongrede muhtemelen yeniden il başkanı olacak ve Düzce siyasetinin en etkili aktörü olmaya devam edecektir.