Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, açık ve net bir şekilde kentte Suriyelileri istemediklerini, bunların ülkelerine geri dönmesini istediklerini söyledi.
Bunun için Suriyeliler’e suyu 10 kat pahalı satacağını, Suriyeliler’e işyeri açma izni vermeyeceğini açıkladı.
Yaklaşık 4,5 milyon Suriyelinin kaçının iç savaştan ya da Esed’in zulmünden kaçtığı, kaçının PKK’nın ya da El Nusra’nın zulmünden kaçtığı, kaçının Türkiye’de yaşamak, Türkiye’nin sağladığı imkanlardan faydalanmak için buraya geldiği bilinmiyor.
Ancak şu bir gerçek ki; Türkiye’deki Suriyeli nüfusu hızla artıyor, artık şehirlerde Suriye gettoları oluşuyor.
Geçtiğimiz günlerde Konuralp’te yaşayan ve kaçak olarak çalışan 25 yaşındaki Suriyeli bir gençle konuştum.
İç savaşın olmadığı Lazkiye kentinden kaçıp gelmiş. Sebebini sordum, “Askere gitmemek için Türkiye’ye kaçtım” dedi. Kendi ifadesine göre Suriye’de askerlik 4 yılmış.
Türkiye’de ya da başka bir ülkede askerlikten kaçanlara vatan haini muamelesi yapılırken, vatanı Suriye olan bir gencin kendi ülkesinde askerlik yapmamak için kaçmasına acaba ne demeli?
Gerçekten zulüm görmüş, mağdur olmuş, yaşayacak evi yurdu kalmamış insanların Türkiye’de misafir edilmesi insanlık görevidir.
Ancak, hiç mağduriyet yaşamadığı halde Türkiye’ye gelen ve bu ülkenin imkanlarını kullanan yüzbinlerce Suriyeli’nin durumunu sorgulamak da vatandaşlık görevidir.
Avrupa’dan alacağımız 3 milyar Euro para karşılığında Türkiye’nin milyonlarca insanı misafir etmek gibi bir mecburiyetinin olmadığını düşünüyorum.
Suriyeliler’e muhacir, kendilerine ensar süsü veren, “Suriyeliler bizim kardeşimizdir, aynı ümmetteniz” sloganı atanlardan kaçı kendi evinde Suriyeli misafir etmiştir? Hangisi bir aileye bakmıştır?
Geçiniz..
Suriyelilerin durumu tartışma konusu olurken, şimdi de akın akın Afganlılar ülkemize gelmeye başladı.
Kendisini ensar gibi görenlere duyurulur:
Taliban zulmünden kaçan birkaç Afgana sahip çıkın, evinize alın da samimiyetinizi görelim..
YORUMLAR