TSO'DA AYNI TAS, AYNI HAMAM!

Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nın son meclis toplantılarında yaşananlar, “tarih tekerrürden ibaret” atasözümüzü hatırlattı.

Son toplantı hem oda yönetim kurulu içindeki çatlağı, hem de meclis üyeleri arasındaki görüş ayrılığını net biçimde ortaya çıkardı.

Hafızalarımızı tazeleyelim; Fahri Çakır’ın Oda Başkanı seçildiği süreçte Oda seçimlerine siyaset müdahale etmiş, belirlenen 18 üye birlikte hareket etmiş, kapalı ve özel toplantılarda 18 üyeye namus ve şerefleri üzerine yemin ettirilmiş, bu anlar kamerayla kayda alınmıştı. Bu 18 üye bir müddet ortak hareket etmiş, ancak daha sonra fikir ve görüş ayrılıkları sebebiyle yeminler bozulmuş, Oda yönetiminde tam bir kaos yaşanmıştı.

Erdoğan Bıyık’ın başkan olduğu sürece de siyaset müdahale etti. AK Parti ve MHP il başkanları bizzat devreye girdi ve Bıyık’ın iradesi dışında bir yönetim kurulu ile meclis yönetimi oluşturuldu. Bu süreçte de 12 meclis üyesi muhalif olarak görüldü ve tüm süreçlerde devre dışı bırakıldı.

Gelinen noktada siyasetin müdahale ettiği TSO yönetiminde derin çatlak oluştu. 9 kişilik yönetim kurulunda görev alan Ahmet Mutlu ile Ercan Coşkun Bıyık’a adeta bayrak açtı. İbrahim Canpolat bazı toplantılara gelmemeye başladı.

Dünü kadar yönetime destek veren Murat Taştepe, Hasan Mutlu, Görkem Özdemir, Ahmet Acaroğlu gibi isimler muhalif tarafa geçti. Böylece Yönetimin meclisteki çoğunluğu azınlığa dönüştü.

Nitekim bunun sonucunda Oda bütçesi kabul edilmeyerek, muhaliflerin hazırladığı ve yetkiyi meclise devreden bütçe teklifi kabul edildi.

MESELE DÜZCE Mİ, YOKSA BAŞKA ŞEY Mİ?

TSO’nun asli görevi Düzce ve sanayicilerin sorunlarına çözüm bulmak, destek olmak, varsa projeler üretmektir.

Ama TSO’da son dönemde yaşananlar Erdoğan Bıyık’a yönelik bir operasyondan başka bir şey değildir.

TSO Başkanı Bıyık’ın yönetme konusunda bazı eksikleri ve hataları olmuş olabilir. Bunu bahane ederek yönetimi çalışamaz duruma düşürmenin, elini kolunu bağlamaya çalışmanın TSO’ya ve Düzce sanayisine ne gibi faydası olacaktır?

TSO Meclis Başkanı Tanju Acar’ın imza toplanarak görevden alınması gibi söylemlerin bazı kişilerin kişisel hırs ve ihtirasına hizmet etmekten başka ne amacı olabilir ki?

Kaldı ki TSO Meclis Başkanı tıpkı Oda Yönetimi gibi 4 yıllık süreyle seçilir üyelerin imza toplamasıyla görevden alınamaz. Bu durum kanunla belirlenmiştir. Bunu dahi bilmeyen meclis üyelerinin bulunduğu bir meclisin Düzce’ye ve sanayicilere ne denli faydası olur?

Uzun lafın kısası Düzce TSO’da aynı tas aynı hamam misali işler iyi gitmiyor. 2 yıl bitti ne birlik, ne beraberlik kaldı. Yeni oda inşaatı, gümrük müdürlüğü ve engellilerin istihdamı projelerinin akıbetinin ne olacağı da meçhul