SAĞIM, SOLUM, ÖNÜM ARKAM KORONA!
Koronavirüs hastalığı, öyle hiç de hafife alınacak bir hastalık değil..
Son zamanlarda çevremdeki insanlarda bu hastalığı sıkça görüyorum ve yakından tanıdığım bazı insanların kaybına çok üzülüyorum.
Geçen hafta bir tanıdığım korona yüzünden vefat etti.
Kendisinin sigarası, içkisi yoktu.. Bildiğimiz herhangi bir ek hastalığı da bulunmuyordu.
Basit bir nezle gibi belirtiler gösterirken, tam 4 kez test yaptırdı, hepsi de negatif çıktı. Son testi pozitif çıktı, evinde tedavi görecekken birden öldü..
Bir başka örnek ise 20 yaşındaki genç bir kızın koronadan ölmesiydi.
Bu virüs genç yaşlı, kadın erkek her yaştan insanı öldürebiliyor.
Hastanelerde yer kalmadı, yoğun bakım üniteleri dolu..
Koronavirüsten dolayı her gün yüzlerce insan can veriyor.
Ama gördüğüm kadarıyla insanlarımız hala olayın ciddiyetinin farkında değiller.
Hala sokakta maskesiz dolaşan, maske takmamayı marifet sanan cahilleri görüyorum.
HERYER KORONA
Yaşadığımız şehrin korona haritası çok vahim; her yer kıpkırmızı olmuş vaziyette..
Cep telefonunuzdaki “Hayat Eve Sığar” uygulaması üzerindeki haritadan durumun vehametini görebilirsiniz..
Hafta sonları akşamları sokağa çıkmak yasaklanıyor, ama evlerde toplu bir araya gelindiğini, çay ve yemek partileri düzenlendiğini duyuyoruz.
Gündüzleri evde canı sıkılanların keyfi olarak sokağa çıktıklarını, keyfi olarak AVM ya da market gezdiklerini görüyoruz.
İnsanlar dikkat etmedikleri ve ciddiye almadıkları için bu illet hızla yayılıyor.
Bu gidişle salgını önlemek mümkün olmayacak..
Koronavirüsün ilacı yok, aşısı da birkaç ay sonra gelecek.
Bu beladan korunmanın en geçerli ve basit yolu maske ve mesafeye uymak, ilaveten hijyenden taviz vermemek..
Ve tabi en önemlisi zorunlu olmadıkça evden çıkmamak, evdeyken misafir kabul etmemek ve misafirliğe gitmemek..