Düzce deprem kuşağında olan bir kent..
Bu kentte her an, her zaman deprem olabilir.
Bu kaçınılmaz ve kabul edilmesi gereken bir gerçektir.
Depremden korkmak doğaldır, ancak bu korkuyu yenebilmenin tek bir yolu vardır. O da binaları sağlam yapmaktır.
Her gün trafik kazaları oluyor, insanlar ölüyor..
“Trafik kazaları oluyor” diye yola çıkmamak, araç kullanmamak ne kadar yanlışsa, deprem olacak diye paniğe kapılıp hayatınızı bu korkuyla geçirmek de o kadar yanlıştır.
Depremde bir evin duvarlarının çatlaması, sıvaların dökülmesi, eşyaların devrilmesi normaldir.
Hatta bazı inşaat mühendisleri bu küçük hasarların sağlıklı olduğunu söyler. Örneğin bazı evlerde salonla mutfağı birleştirmek için ya da mutfakla balkonu birleştirmek ve daha büyük alan elde etmek için aradaki duvarlar yıkılır. Bu türden işlemin binaya hiçbir zararı olmaz.
Binalarda önemli olan kolon ve krişlerin zarar görmemesidir. Bir yapıda kolon ve krişlerde çatlama veya büyük hasar varsa, o binayı terketmek gerekir.
Evlerinizdeki duvar çatlakları, sıva dökülmeleri ve eşyaların zarar görmesi elbette psikolojik olarak herkesi olumsuz etkiler. Ancak, bu durum binanın çürük olduğunu göstermez.
Paniğe gerek yok..
Sakin kalalım, hayatımıza devam edelim..
YORUMLAR