Türkiye, 2,5 yıldır Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle yönetiliyor.
Kamuoyu ve özellikle muhalefet, bu sisteme tam olarak alışmış değil.
Çünkü, uygulamalar ve verilen tepkiler bunu gösteriyor.
Örneğin, son 2 yılda 4 merkez bankası başkanının değişmesi, bakanların aniden görevden alınması, bir imzayla uluslararası sözleşmenin sona erdirilmesi gibi..
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, TBMM oturumlarına katılmıyor, ama istediği kararlar meclisten geçiyor. İstediği üniversiteye istediği kişiyi rektör atayabiliyor, istediği kararı tek başına alabiliyor.
Muhalefet ne derse desin Erdoğan Türk tipi başkanlık sistemini tavizsiz uygulamayı sürdürüyor.
FARUK ÖZLÜ’NÜN BAŞKANLIK MODELİ
Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün yönetimi de, Erdoğan’ınkine benziyor.
Özlü, gerekli gördüğü zaman belediyede ya da şirketlerde yönetimleri değiştiriyor, istediği isimleri yönetimlerde görevlendiriyor, çalışmak istemediklerini görevden alıyor.
Özlü de, tek imzayla istediği kararları uyguluyor, istediği kararları meclisten geçiriyor. Özlü de, seçildiği günden bu yana Belediye Meclisi toplantılarına katılmıyor, meclis başkanlığı yapmıyor. Katılmak istemediği toplantılara yardımcılarını gönderiyor, önemli ve uygun gördüğü toplantılara bizzat katılıyor.
Başkan Özlü’yü, ne yardımcıları, ne de belediye meclis üyeleri itiraz edemiyor. AK Parti teşkilat yöneticileri de, Özlü’nün işine karışmıyor, aslında Özlü de işine kimseyi karıştırmıyor.
Bir icraat yapılacaksa, bir proje başlatılacaksa, bir projeden vazgeçilecekse herkes çalışmasını yapıyor, ama son kararı Özlü veriyor.
Aslında Başkan Özlü, göreve seçildiği ilk günlerde “Türkiye’de sistem değişti. Başkanlık sistemine herkes alışmalı” mesajını vermişti.
Özlü’nün ilk zamanlar belediye meclis toplantılarına katılmaması, resmi törenlere yardımcılarını göndermesi, her konunun tek karar vericisi konumunda olması, mensubu olduğu AK Parti yöneticilerini işlerine karıştırmamaktaki tutumu yadırganmıştı.
Ama zaman içinde bu uygulamaları kanıksandı, hazmedildi ve olağan karşılanmaya başlandı.
Öyle ki, muhalefet partileri bile Özlü’nün uygulamalarını eleştirmekten vazgeçti, onaylayan ve kabullenen bir tutum izlediler.
Yerel yönetimde uygulanmakta olan mini başkanlık sisteminin 2 yıllık sürede çok başarılı olduğunu ve Düzce’yi uçurduğunu söylemek zor.
Elbette katı atık tesisi gibi tamamlanmış olumlu projeler var, ama yeterli değil.
Bu yeni modelin Düzce’ye hangi ölçüde faydası olup olmadığını zamanla yaşayıp göreceğiz.
Umarız, kazanan Düzce olur.
YORUMLAR