Futbol, sadece sahada 22 futbolcunun topla oynadığı bir oyun değildir.
Futbolun aynı zamanda sosyolojik yönü de vardır.
Kurtuluş savaşı sırasında İttihat ve Terakki hareketi futbolun yalnızca bir oyun olmadığını fark edip bu doğrultuda önemli adımlar atması bu yüzdendir.
Futbol, siyasi görüşü, etnik kimliği, cinsiyeti ya da inancı ne olursa olsun insanları forma renginde birleştiren kitle sporudur.
Bir insan zaman içinde düşüncelerini değiştirebilir, ama tuttuğu takımı asla değiştirmez.
Düzcespor, 1967 yılında kuruldu.
54 yıllık kulüp mazisinde sayısız başarılar var.
Kırmızı lacivertli kulüp uzun yıllardan sonra şampiyonluk peşinde.
Gökhan Kapoğlu başkanlığındaki kulüp yönetimi büyük fedakarlıklar yaparak Düzcespor’u başarılara taşımak, onbinlerce taraftara şampiyonluk sevincini yaşatmak için çaba gösteriyorlar.
Buna karşın bu ilin Valisinden belediye başkanına, milletvekilinden bürokratına, sivil toplum kuruluşlarından sanayicisine kadar uzanan kesimden Düzcespor’a gereken destek verilmiyor.
Düzce’de bugüne kadar görev yapan mülki amirler Düzcespor’a ellerinden gelen her türlü desteği vermişlerdi.
Bugünün valisi Cevdet Atay’ın ise Düzcespor’a destek vermediğini görüyoruz. Başka illerin valilerinin, o illerin takımlarına maddi ve manevi destek sağladıklarını, adeta bir taraftar gibi her maçta tribünde yer aldıklarını gördükçe Düzce’nin ve Düzcespor’un ne kadar şansız olduğunu üzülerek izliyoruz.
Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’den önceki tüm başkanlar Düzcespor’a imkanlarını zorlayarak destek vermişlerdi. Başkan Özlü’nün ise kulübe gereken desteği vermediğini biliyoruz. Başkan Özlü’nün Vali gibi maçlara ilgi göstermediğini gözlemliyoruz.
Milletvekilleri Fahri Çakır, Ayşe Keşir ve Ümit Yılmaz’ın da Düzcespor’a sadece lafta destek verdiklerini görüyoruz.
Düzce’deki diğer siyasetçilerin de, sivil toplum kuruluşu başkanlarının da, bu şehirden milyonlarca lira kazanan sanayicilerin de Düzcespor’a destek olmadıklarına şahit oluyoruz.
KENTİNİ DEĞİL KENDİNİ DÜŞÜNMEK!
Televizyonda 30 saniye görünebilmek ve kendi kişisel reklamlarını yapabilmek için Masterchef programı çekimlerine milyonlarca para vererek sponsor olanların Düzcespor’a destek olmaya gelince burun kıvırdıklarını ibretle takip ediyoruz.
Bir kenti yönetmek, sadece protokol törenlerinde boy göstermek, açılışa katılmak, sosyal medyadan fotoğraf paylaşmak, yol yapmak, asfalt dökmek, hamasetli konuşmalar yapmak değildir.
Kentine ve kentte yaşayan insanların değerlerini önemseyen, ciddiye alan ve sahip çıkan yöneticiler, o kentin takımına da sahip çıkarlar.
Kendini değil, kentini düşünen yöneticilerin, futbolun sadece bir oyun olmadığını anlamaları gerekir.
Anlaşılan o ki, kentini değil, kendini düşünen yöneticiler, siyasetçiler ve sanayicilerden Düzcespor’a destek gelmeyecektir.
Düzcespor, bu sezon şampiyonluğun en büyük favorisidir.
Büyük bir aksilik olmadığı takdirde kupayı alacaktır.
O gün geldiğinde kentini değil, kendini düşünenlerin nasıl bir davranış içinde olacaklarına, onbinlerce taraftarın ne söyleyeceğine de tanık olacağız.
YORUMLAR