Yıllar önce, yine bu köşede Düzce’nin DÖT’lerini yazmıştım.
Yani “Düzce’nin Önünü Tıkayanları”, kısacası DÖT’leri..
Zaman geçtikçe DÖT’lerin azalacağını sandım, meğer çok yanılmışım.
DÖT’ler, azalacaklarına daha da çoğaldılar.
Siyasette, sivil toplumda, kamu kurumlarındaki DÖT sayısı giderek arttı.
Nereye baksanız bir DÖT’le karşılaşma ihtimalinin yüksek.
Siyasete bakıyorum, Düzce’den çok kişisel menfaatini düşünen, kendi çıkarını herşeyin üzerinde tutan o kadar çok DÖT var ki..
Sivil toplum kuruluşlarına bakıyorum, o mecrada da birçok DÖT var..
Belediyelere bakıyorum, orada da yeni DÖT’ler ortaya çıktı. İşleri güçleri dedikodu, fitne ve fesatlık..
Hadi iğneyi kendimize batıralım; bizim meslekte de DÖT’ler var. Düzce ve toplum yararına kalem oynatacakları yerde, kime nasıl şantaj yaparım, kimden nasıl avanta koparırım anlayışıyla hareket ediyorlar.
Bu DÖT’Lerin kimler olduğunu herkes tahmin ediyordur.
İsim isim yazmaya gerek olduğunu düşünmüyorum.
Düzce, bu DÖT’lerden kurtulmadıkça gelişemeyecektir.
DÖT’lere itibar gösterildikçe, prim verildikçe kentin bir adım ileriye gitmesi mümkün olmayacaktır.