Çok eskiye gitmeye gerek yok, ANAP’ı 1991’de yüksek döviz kuru, yüksek enflasyon ve ekonomik kriz iktidardan düşürdü.
DYP’yi 1995’de yüksek döviz kuru, yüksek enflasyon ve ekonomik kriz iktidardan düşürdü.
2001’de Ecevit hükümetini yüksek kur, yüksek enflasyon ve ekonomik kriz alaşağı etti.
Yakın tarihteki üç iktidar değişikliğinin sebeplerini incelediğimizde, yüksek kur, yüksek enflasyon ve beraberinde yaşanan ekonomik kriz karşımıza çıkıyor.
Yüksek kur ve yüksek enflasyon en çok orta ve düşük gelirli kesimi vuruyor.
Asgari ücretle çalışanlar, emekliler, küçük esnaflar, kırsalda yaşayanlar ve işsizler..
Yüksek kur ve yüksek enflasyon önce vatandaşın alım gücünü azaltıyor. Alım gücü azalan vatandaş doğal olarak harcamasından kesmek zorunda kalıyor.
Sonuçta iş mutfak harcamalarına, yani tencereye gelip dayanıyor.
İş tencereye gelince de fatura iktidara kesiliyor.
AK Parti’nin 20 yıllık iktidarında ilk kez olay tencereye dayandı!
Tencere boşsa, iktidar sallanıyor demektir.
O iktidarı vatan, millet, ezan, bayrak, din, iman, dış güçler filan gibi söylemler kurtarmaz.
Asgari ücrete yapılan zam, birkaç ay sonra eriyip gidecek. Çünkü, döviz kurlarındaki yükseliş, buna bağlı enflasyon hızla yükseliyor.
Birkaç ay sonra çalışanlara ya da emeklilere verilen zamlar da yeterli olmayacak.
Yani tencere yine boş kalacak.
Tencere boş kaldı mı, mutfaklarda yangın var demektir.
“Faiz sebep, enflasyon sonuç” diyerek akıl ve bilim dışı bir yöntemle ülke ekonomik krize sürüklendi.
Ama aynı mantık, vergi, sigorta, icra, trafik cezası, doğalgaz faturası, elektrik gibi ödemelerdeki gecikmeye uygulanan yüksek faizi sıfırlamadı.
Nasrettin Hoca misali, göle bir maya çaldılar, ya tutarsa..
AK Parti iktidarı cidden sallanıyor.
İktidarı sallayan da muhalefet değil, boş tencereler sallıyor.
YORUMLAR