Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde özellikle bedensel engelli çocukların ailelerine fizik tedavi sürecini ilerletmeleri için verilen raporlar konusunda zorluk çıkarıldığı iddia edildi.
Doğum sırasında oksijensiz kalan ve Serebral Palsi hatası olan küçük Mustafa’nın annesi Kader Orhan ‘Bizim işlerimizi neden böyle güçleştiriyorlar. Biz çocuklarımız için iğneyle kuyu kazıyoruz” dedi.Düzce’de bir okulda öğretmen olarak görev yapan Kader Orhan’ın oğlu 6 yaşındaki Mustafa Orhan doğum sırasında oksijensiz kalarak Serebral Palsi adı verilen hastalığa yakalandı. 8 aylıkken teşhis konulan küçük Mustafa’ya o günden itibaren fizik tedavi uygulaması yapılmaya başlandı. Aradan geçen 6 yılda fizik tedaviye aralıksız devam eden Mustafa Orhan güçsüzlük olan sağ elini ve bacağını kullanmaya başladı.
Mustafa’nın daha iyiye gitmesi için ailesi fizik tedavi uygulamasına aralıksız devam ederken hem Sağlık Bakanlığı hem Milli Eğitim Bakanlığı’nın ücretsiz imkanlarından faydalanmak için harekete geçti. Sağlık Bakanlığı’nın uygulamasında Mustafa ve aynı engelli hastalara yılda 30+30+30 olmak üzere toplamda 90 saat ücretsiz fizik tedavi uygulaması verilmesi uygun görüldü. Ancak her 30 seansta hastaların raporlarını yenilenmesi istendi.
İlk 30 saat fizik tedavi alan Mustafa’nın durumu iyiye giderken annesi Kader Orhan ikinci 30 saat için rapor yenilemek üzere düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne başvurdu. Diğer illerde verilen rapor Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde verilmedi.
Hastaneden verilen raporda “Hastanın ek rehabilitasyon uzatması, muayene bulguları göz önünde bulundurularak uygun görülmemiştir” denildi.
Bu raporun üzerine oğluna ikinci 30 saat fizik tedavi aldıramayan anne Kader Orhan, çocuğundaki hastalıkla ömür boyu mücadele edeceklerini ifade ederek “Oğlum 8 aylıktan bu yana tedavi görüyor. Raporlarla devletin verdiği imkanları kullanarak, biz kendi imkanlarımızla düzeltmeye çalışıyoruz. Serebral Palsi hastalığı pat diye düzelecek bir hastalık değil. Çocuk ömür boyu bununla mücadele edecek. Milli Eğitim Bakanlığı haftada 2 günlük fizik tedavi masrafını üstleniyor. Özel bir rehabilitasyon merkezinden fizik tedavi alıyoruz. Birde Sağlık Bakanlığı’nın karşıladığı bir tedavi var. Tam teşekkülü hastaneden aldığımız raporla birlikte yıllık 90 saate kadar tedavi alma şansımız var. Biz ilk 30 saatini kullandık. İkinci 30 saat için Sağlık Bakanlığı bize imkan tanımış. İkinci 30 saatlik tedavi almak için rapor istedik. Bize gerek olmadığını söylediler. Üniversite Hastanesi’nin başka hastaları da geri gönderdiği ve haklarını vermekte zorluk çıkardığını gördük. Bu beni çok üzdü” dedi.
Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde verilmeyen raporun başka illerde verildiğini söyleyen Kader Orhan “Biz Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gittik rapor için. İlk gittiğimde bana olamaz, çocuğun ihtiyacı yok dediler. Şunu merak ediyorum. Neden bu kadar zorlaştırıyorlar? Biz moral bulmaya çalışıyoruz, bir destek arıyoruz. Hakkımızdan fazlasını istemiyoruz. Devletin imkanları boşa kullanmak istemiyoruz. Kolaylaştırmıyorlar, neden güçleştiriyorlar” şeklinde konuştu.
Doğum sırasında oksijensiz kalan ve Serebral Palsi hatası olan küçük Mustafa’nın annesi Kader Orhan ‘Bizim işlerimizi neden böyle güçleştiriyorlar. Biz çocuklarımız için iğneyle kuyu kazıyoruz” dedi.Düzce’de bir okulda öğretmen olarak görev yapan Kader Orhan’ın oğlu 6 yaşındaki Mustafa Orhan doğum sırasında oksijensiz kalarak Serebral Palsi adı verilen hastalığa yakalandı. 8 aylıkken teşhis konulan küçük Mustafa’ya o günden itibaren fizik tedavi uygulaması yapılmaya başlandı. Aradan geçen 6 yılda fizik tedaviye aralıksız devam eden Mustafa Orhan güçsüzlük olan sağ elini ve bacağını kullanmaya başladı.
Mustafa’nın daha iyiye gitmesi için ailesi fizik tedavi uygulamasına aralıksız devam ederken hem Sağlık Bakanlığı hem Milli Eğitim Bakanlığı’nın ücretsiz imkanlarından faydalanmak için harekete geçti. Sağlık Bakanlığı’nın uygulamasında Mustafa ve aynı engelli hastalara yılda 30+30+30 olmak üzere toplamda 90 saat ücretsiz fizik tedavi uygulaması verilmesi uygun görüldü. Ancak her 30 seansta hastaların raporlarını yenilenmesi istendi.
İlk 30 saat fizik tedavi alan Mustafa’nın durumu iyiye giderken annesi Kader Orhan ikinci 30 saat için rapor yenilemek üzere düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne başvurdu. Diğer illerde verilen rapor Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde verilmedi.
Hastaneden verilen raporda “Hastanın ek rehabilitasyon uzatması, muayene bulguları göz önünde bulundurularak uygun görülmemiştir” denildi.
Bu raporun üzerine oğluna ikinci 30 saat fizik tedavi aldıramayan anne Kader Orhan, çocuğundaki hastalıkla ömür boyu mücadele edeceklerini ifade ederek “Oğlum 8 aylıktan bu yana tedavi görüyor. Raporlarla devletin verdiği imkanları kullanarak, biz kendi imkanlarımızla düzeltmeye çalışıyoruz. Serebral Palsi hastalığı pat diye düzelecek bir hastalık değil. Çocuk ömür boyu bununla mücadele edecek. Milli Eğitim Bakanlığı haftada 2 günlük fizik tedavi masrafını üstleniyor. Özel bir rehabilitasyon merkezinden fizik tedavi alıyoruz. Birde Sağlık Bakanlığı’nın karşıladığı bir tedavi var. Tam teşekkülü hastaneden aldığımız raporla birlikte yıllık 90 saate kadar tedavi alma şansımız var. Biz ilk 30 saatini kullandık. İkinci 30 saat için Sağlık Bakanlığı bize imkan tanımış. İkinci 30 saatlik tedavi almak için rapor istedik. Bize gerek olmadığını söylediler. Üniversite Hastanesi’nin başka hastaları da geri gönderdiği ve haklarını vermekte zorluk çıkardığını gördük. Bu beni çok üzdü” dedi.
Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde verilmeyen raporun başka illerde verildiğini söyleyen Kader Orhan “Biz Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gittik rapor için. İlk gittiğimde bana olamaz, çocuğun ihtiyacı yok dediler. Şunu merak ediyorum. Neden bu kadar zorlaştırıyorlar? Biz moral bulmaya çalışıyoruz, bir destek arıyoruz. Hakkımızdan fazlasını istemiyoruz. Devletin imkanları boşa kullanmak istemiyoruz. Kolaylaştırmıyorlar, neden güçleştiriyorlar” şeklinde konuştu.