FETÖ operasyonları hız kesmeden devam ediyor.
Soruşturmalar ve operasyonlarda, özellikle 3 unsur konusunda büyük hassasiyet gösteriliyor.
Bilindiği gibi FETÖ’nün yapılanmasında 3 grup var.
Birincisi ihanet grubu..
İkincisi ticaret, üçüncüsü de ibadet grubu..
Şimdi bu grupta yer alanlarla ilgili değerlendirme yapalım.
İHANET
FETÖ içindeki ihanet grubu, darbe girişiminin içinde olan, darbe girişimini destekleyen, Anayasal düzeni değiştirmeyi amaçlayan, bu uğurda çabalayan, iktidarı kumpaslarla devirmek isteyenlerden oluşuyor.
Çevremizde bu türden kişiler olduğunu biliyoruz.
Bu kişilerin bir bölümü tutuklu, bir kısmı yurt dışına kaçtı, bir bölümü de aranıyor.
15 Temmuz hain kalkışmasını hala destekleyen, üstü örtülü biçimde darbeyi savunan insanlar, bu örgütün ihanet grubu içinde yer alıyorlar.
Bu grubun içinde bazı akademisyenler, bürokratlar, yargı mensupları, asker ve polislerin yanısıra örgütün abileri, ablaları ve imamları yer alıyor.
TİCARET
FETÖ’nün ticaret kısmında ise geniş bir kitle var.
Bu grubun içinde yar alanlar arasında kamuoyunda bilinen firmalar ve iş adamları yer alıyor.
Bu gruptakilerin de bir kısmı kaçak; muhtemelen bunların yurt dışına tüydükleri düşünülüyor.
Bir kısmı ise tutuklu ve yargılanmayı bekliyorlar.
Ticaret grubunda yer alanlar arasında Ensar Gıda, Celiloğlu, Dinler Ticaret, Hacı Şakir, Özçelikler, Temser gibi firmalar ile Düsiad yöneticileri ve üyeleri yer alıyor.
Özellikle Düsiad’ın iyi incelenmesi, üyelerinin mercek altına alınması gerekiyor.
Zira, FETÖ’nün ticaret ilişkileri, Düsiad gibi dernekler üzerinden yürütülüyordu.
Birçok iş adamı ve firma, şüpheli ticari ilişkiler sonucunda köşeyi döndü.
Ticaretlerini geliştirmek, zenginliklerini artırmak, kasalarını doldurmak isteyen birçok iş adamı ve firma, nemalanmak için Düsiad’a üye olmuş ve büyük bölümü fayda sağlamıştı.
Düsiad’a üye olup FETÖ’nün ticaretinden faydalananların önemli kısmı hesabını veriyor.
Bunların tamamından da hesap sorulması gerekiyor.
İBADET
FETÖ’nün ibadet grubunda yer alanların diğerlerine göre masum oldukları varsayılabilir.
Zira yapılan soruşturmalarda ibadet grubunda yer alan insanlara dokunulmuyor.
Çünkü, devlet ibadet grubu içinde yer alanların üzerine gitmiyor.
Zaten ibadet grubu içinde bulunan insanlar da gerçeğe görmüş, anlamış durumda..
Ne devletin, ne yargının ibadet grubunda yer almış insanlarla ilgili bir tasarrufu da bugüne kadar olmadı, bundan sonra da olması beklenmiyor.