Paralel yapının darbe yaparak ülkeyi uçuruma sürüklemek istemesi son anda önlendi.
Darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından halk meydanlarda demokrasi nöbeti tutmaya başladı.
Sadece orduda değil, yargıda, emniyette, kamu kuruluşlarında ve üniversitelerde de FETÖ operasyonu başlatıldı.
Düzce Adliyesi’nde görevli bazı savcı ve hakimler FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandı.
Aynı şekilde Düzce Üniversitesi’nde de FETÖ kapsamında bazı öğretim üyelerine yönelik soruşturmalar ve gözaltılar yapıldı.
BİR ZAMANLAR..
Çok değil, bundan birkaç yıl öncesine kadar bazı AK Partili önemli şahıslar, cemaatle kolkolaydı.
Örneğin Düzce Üniversitesi’nde 2011 yılında yapılan rektörlük seçimlerini hatırlayalım.
Paralel yapının rektör adayı Bünyamin Dikici idi.
Bu ismi AK Parti milletvekili İbrahim Korkmaz ve Memur Senciler destekliyordu.
Bünyamin Dikici’yi rektör yapan paralel yapı, üniversitede 2006 yılından itibaren örgütlenmeye başlamışlar, Dicle Üniversitesi başta olmak üzere sağdan soldan onlarca cemaatçi öğretim üyesini üniversiteye doldurmuşlardı.
Nitekim rektörlük seçimleri yapıldı ve Bünyamin Dikici birinci geldi. Ancak sicili tartışmalı olduğu için rektörlüğe atanmadı.
Başta o zamanlar cemaat destekçisi İbrahim Korkmaz ve Memur Senciler kıyameti koparttılar.
Memur Sen’e bağlı Sağlık Sen’in başkanı Melih Engin Erkan, FETÖ soruşturmasından aranıyor, eşi Müşerref Erkan da aynı şekilde aranıyor. BU iki FETÖ’cünün yurt dışında olduğu belirtiliyor.
Bu ekip, dönemin rektörü Funda Şerifoğlu, ve ekibi hakkında asılsız iftiraları gündemle getirdiler.
İşleri güçleri Bünyamin Dikici’yi rektörlük koltuğuna oturtmak ve üniversiteyi tümüyle FETÖ’ye teslim etmekti.
Rektörlüğü ele geçiremeyen paralelciler, arkalarına İbrahim Korkmaz ve Memur Sencileri alarak bazı öğretim üyeleri hakkında asılsız karalama kampanyaları düzenlediler, iftiralarla yapmadıklarını bırakmadılar.
Örneğin Prof. Dr. Recep Özmerdivenli ve Prof. Dr. İsmail Özdemir hakkında asılsız ve yalan bilgilerle iftira kampanyası düzenlediler.
Ama sonuçta ilahi adalet yerini buldu, attıkları iftiralar kendilerini vurdu.
KOLKOLA
O sıralar İbrahim Korkmaz’ın ABD’ye gittiği ve Fetullah Gülen’le özel görüşmeler yaptığı, hatta Fetullah’ın kendisine tesbih hediye ettiğini sağda solda anlatılıyordu.
İbrahim Korkmaz’ın Düzce’de cemaatin önde gelen ismi Düsiad Başkanı Eyüp Çakır’la çok sıkı fıkı olduğunu ve ortak hareket ettiğini sağır sultan bile biliyordu.
O dönem AK Parti’de, belediye ve il genel meclisindeki bazı AK Partililer de Düsiad’dan çıkmıyorlardı.
Eski Milletvekili Osman Çakır’ın da ABD’ye gittiği ve Fetullah’la görüşmeler yaptığı söyleniyordu.
Eski cemaat destekçisi bazı kişilerin şimdi meydanlarda sanki hiç kusurları yokmuş gibi paralel karşıtı konuşmalar yaptıklarını duyan kargaların bile manidarca güldüklerini görülüyor..!
Çok eski değil, daha bir-iki yıl öncesine kadar cemaatle, paralel yapıyla kolkola olan ve ortak hareket edenler, şimdilerde sanki geçmişlerinde böyle bir sabıkaları yokmuş gibi hareket etmeye başladılar.
Ülkemiz olağanüstü bir dönemden geçiyor.
Soruşturmalar devam ediyor.
Çok merak ediyorum, geçmişte paralelcilerle iş tutanlar, onların kurdukları tezgah ve kumpasa göz yumanlarla ilgili ne yapılacak?
Masum insanlara yaptıkları kötülükler yanlarında kar mı kalacak?
İlahi ve beşeri adalet er ya da geç sağlanacak mı?
Merakla takip ediyoruz..