Vali Ersin Yazıcı, kamu kurum amirlerini, vatandaşlara karşı tutum ve davranışlara dikkat edilmesi konusunda uyardı. vali Yazıcı, kurum amirlerini vatandaşa değil, kendi maiyetlerinde çalışan memura amirlik yapmaları konusunda net dille uyardı. Yazıcı, şöyle konuştu:
"Ben dahil burada bulunan herkes kamu hizmeti veriyoruz. Mart ayı itibarıyla dünyanın başına bela olan, ülkemizi de sıkıntıya koyan pandemi süreci yaşandı. Birçok insan, birçok esnaf aylarca neredeyse hiç para kazanmadı. İşsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği veya bazı krediler alındı, destekler yapıldı. Ama sonuç itibarıyla ayda 5 bin lira, 10 bin lira kazanan kişi, esnaf, tüccar kazanamadı. Kimsenin parasında gözümüz yok, maaşınızı 15'inde alacaksınız. Hep aldık zaten. Bunun getirdiği rahatlıkla hizmet ettiğimiz insanlara zaman zaman yanlışlar yapmaya devam ediyoruz. Çok üzülüyorum, gerçekten çok üzülüyorum. Ben de bir Anadolu çocuğuyum. Ailem, sülalem zengin ya da sosyal statüsü yüksek insanlar değil. Ortalama bir gelire sahip, kendi halinde bir aile. Biri bir makama gelip müdür, şef ya da memur oluyor. Karşısında kendisinden hizmet almaya gelen kişiye tırnak içinde 'artistlik' yapmayı bir hak, ya da tanımlayamadığım, adını koymakta zorlandığım bir davranışta bulunuyor. Hangi yetkiyle? Sen kimsin. Nüfusta şef olman, Ahmet amca geldiğinde yanlış bir şey istediğinde, olabilir. Bağırma hakkını sana kim veriyor?"'AMİRLİK YAPAN HİÇBİR MEMURU AFFETMEM'
Kendisi dahil bütün yetkileri Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan ve diğer mevzuattan aldıklarını aktaran Vali yazıcı, uyarılarını şöyle sürdürdü:
"Birey olarak hiçbir yetkiniz yok sizin. Birey olarak anayasadan kaynaklı vatandaşlık haklarınız olabilir. O da bir başka vatandaşa üstünlük sağlayacak hak değil. Sizler maiyetinizde çalışan kişilerin amirisiniz. Vatandaşın amiri değilsiniz. Polis de değil, tarımdaki hayvan, sağlık teknisyeni de değil, hastanedeki hemşire de değil. Siz vatandaşın amiri değilsiniz, vatandaşa amirlik yapmayacaksınız. Yapılmasına da müsaade etmeyeceksiniz. Ben kendi adıma bu konuda, böyle bir tavırda bulunan hiçbir memuru affetmem. Anında açığa alırım. Görevden uzaklaştırırım. Onun orada oturmaması lazım. En azından soruşturma bitinceye kadar. Siz maiyetinizde çalışan arkadaşların amirisiniz. Orada da lütfen amirliğinizi adam gibi yapın, gerektiği gibi yapın. Buna çok üzülüyorum. Kendi maiyetindekilere amirlik yapmaya aciz hanımefendi, beyefendi, vatandaş geliyor süklüm püklüm. Zannediyor ki bana saygı gösteriyor. Kusura bakma hanımefendi, beyefendi o, Türkiye Cumhuriyeti devletinin makamına saygı gösteriyor. Devlete olan bağlılığı sende vücut buluyor. Sen o an bir devlet makamını işgal ediyorsun, o devletine saygısından bütün düğmelerini ilikliyor. 'Efendim' diye hitap ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Devletine saygı gösteriyor, kendinizi aldatmayın. Bu konuda çok ilerledik. Ama zaman zaman oluyor, bunlar lütfen olmasın."
"Ben dahil burada bulunan herkes kamu hizmeti veriyoruz. Mart ayı itibarıyla dünyanın başına bela olan, ülkemizi de sıkıntıya koyan pandemi süreci yaşandı. Birçok insan, birçok esnaf aylarca neredeyse hiç para kazanmadı. İşsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği veya bazı krediler alındı, destekler yapıldı. Ama sonuç itibarıyla ayda 5 bin lira, 10 bin lira kazanan kişi, esnaf, tüccar kazanamadı. Kimsenin parasında gözümüz yok, maaşınızı 15'inde alacaksınız. Hep aldık zaten. Bunun getirdiği rahatlıkla hizmet ettiğimiz insanlara zaman zaman yanlışlar yapmaya devam ediyoruz. Çok üzülüyorum, gerçekten çok üzülüyorum. Ben de bir Anadolu çocuğuyum. Ailem, sülalem zengin ya da sosyal statüsü yüksek insanlar değil. Ortalama bir gelire sahip, kendi halinde bir aile. Biri bir makama gelip müdür, şef ya da memur oluyor. Karşısında kendisinden hizmet almaya gelen kişiye tırnak içinde 'artistlik' yapmayı bir hak, ya da tanımlayamadığım, adını koymakta zorlandığım bir davranışta bulunuyor. Hangi yetkiyle? Sen kimsin. Nüfusta şef olman, Ahmet amca geldiğinde yanlış bir şey istediğinde, olabilir. Bağırma hakkını sana kim veriyor?"'AMİRLİK YAPAN HİÇBİR MEMURU AFFETMEM'
Kendisi dahil bütün yetkileri Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan ve diğer mevzuattan aldıklarını aktaran Vali yazıcı, uyarılarını şöyle sürdürdü:
"Birey olarak hiçbir yetkiniz yok sizin. Birey olarak anayasadan kaynaklı vatandaşlık haklarınız olabilir. O da bir başka vatandaşa üstünlük sağlayacak hak değil. Sizler maiyetinizde çalışan kişilerin amirisiniz. Vatandaşın amiri değilsiniz. Polis de değil, tarımdaki hayvan, sağlık teknisyeni de değil, hastanedeki hemşire de değil. Siz vatandaşın amiri değilsiniz, vatandaşa amirlik yapmayacaksınız. Yapılmasına da müsaade etmeyeceksiniz. Ben kendi adıma bu konuda, böyle bir tavırda bulunan hiçbir memuru affetmem. Anında açığa alırım. Görevden uzaklaştırırım. Onun orada oturmaması lazım. En azından soruşturma bitinceye kadar. Siz maiyetinizde çalışan arkadaşların amirisiniz. Orada da lütfen amirliğinizi adam gibi yapın, gerektiği gibi yapın. Buna çok üzülüyorum. Kendi maiyetindekilere amirlik yapmaya aciz hanımefendi, beyefendi, vatandaş geliyor süklüm püklüm. Zannediyor ki bana saygı gösteriyor. Kusura bakma hanımefendi, beyefendi o, Türkiye Cumhuriyeti devletinin makamına saygı gösteriyor. Devlete olan bağlılığı sende vücut buluyor. Sen o an bir devlet makamını işgal ediyorsun, o devletine saygısından bütün düğmelerini ilikliyor. 'Efendim' diye hitap ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Devletine saygı gösteriyor, kendinizi aldatmayın. Bu konuda çok ilerledik. Ama zaman zaman oluyor, bunlar lütfen olmasın."
Arslansın senin her zaman yanındayım, sana yakışan şekilde bir konuşma yapmışsın. herkes senin gibi düşünse bu ülke her şekilde yürür