Düzce Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Çocuk Hakları Çalıştayı’na Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Karabay katıldı. Karabay, oranı azalan genç nüfusun iyi eğitilmesi gerektiğine dikkat çekerek “Kendi dilimizle kendi medeniyetimizi kuramazsak bu topraklarda bizi tutmazlar” dedi.
Çocuk hakları ile ilgili farkındalığın arttırılması, çocuğa karşı şiddet ve istismarın önlenmesi amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinatörlüğünde düzce Valiliği, Düzce Üniversitesi ve Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle “Uluslararası Çocuk Hakları Kongresi” düzenlendi.
Kongreye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına, Bakan Yardımcısı Mehmet Karabay katıldı. Çalıştay’ın açılış konuşmasını Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar yaptı.
"Yaşama da aktarılmalı’’
Rektör Çakar çocuklar için yapılacak akademik çalışmaların mutlaka yaşama da aktarılması gerektiğine işaret ederek “Çocuklarımız elbette dünyanın en günahsız, en masum, en fazla şefkati hak eden ve en sevgi dolu varlıkları. Biz Üniversite olarak yaklaşık 18 - 20 yaş grubuna hitap ediyoruz. Bu çocuklar bize geldiklerinde artık bazı şeyler için geç kalınmış oluyor. Ailede alınan temel eğitimin önemi büyük. Milli, manevi ve evrensel değerlerin aşılanması için bir yaş aralığı var. İşte o yaş aralığında çocukların haklarını gözeterek onları topluma, millete yararlı bireyler haline getirebiliriz. Bunları akademik ortamlarda bilgi birikimlerini arttıracak boyutta konuşmak çok önemli ama bu bilgileri yaşama aktarmak çok daha önemli” dedi.
‘’Aydınlanma çağı mı?’’
Bakan Yardımcısı Mehmet Karabay aydınlanma çağı olarak nitelendirilen dönemde Batı’da Suriyeli mülteci çocuklara uygulanan zulmün unutulmaması gerektiğini vurgulayarak “ Biz öyle bir kültürden geliyoruz ki Hz. Peygamberin torunları ile olan ilişkisine dikkat edin, Rabbine yöneldiği anda bile çocukları ile, torunları ile, Hz. Hasan ve Hüseyin ile oynadığını unutmayın. Bir yetimin, bir öksüzün başını okşamanın bile karşılığının söylendiği bir imaj devrinden konuşmalıyız. Elbette aydınlanma çağını da konuşmalıyız. Ama aydınlanma çağının bu gün ne kadar karanlık kaldığını görelim. Suriye’den kaçan insanların Batı’da maruz kaldıkları muameleleri, oradaki çocukların durumunu hatırlayınız. Hele hele kucağındaki çocuğu ile sınırdan geçmeye çalışan bir babayı, ayağını uzatıp yere düşüren mantığı hatırlayınız” diye konuştu.
"Bizi bu topraklarda tutmazlar’’
Ülkemizde genç nüfus oranını azaldığına dikkat çeken Karabay, kendi dilimizde kendi medeniyetimizi oluşturmazsak bu topraklarda tutunamayacağımızı vurgulayarak “Benim çocukluğumda ülkemizdeki çocukların oranı yüzde 46’ymış. Bugün yüzde 29. Zannedildiği gibi genç bir nüfusa doğru gitmiyoruz. Taze fidanlarımızın oranı giderek azalıyor. Kendi dilimizle kendi medeniyetimizi kuramazsak bu topraklarda bizi tutmazlar. ” dedi.
"Düzce çocuk dostu şehir’’
Düzce’nin çocuk dostu şehir olabilmesi için düğmeye bastıklarını belirten Vali Dağlı: “Çocuk Hakları Bildirgesi, çocuk işçiliğinin önlenmesi, istismar ve şiddetin önlenmesi, mülteci çocukların yaşam şartlarının iyileştirilmesi gibi hususları kapsıyor. Çocuk Hakları Bildirgesi’nde var olan hususlar bizim gelenek ve göreneklerimizde zaten mevcut. Ancak farkındalığımızın artması, çocuklarımıza ilgi ve şefkatin artması, eğitim kalitesinin iyileştirilmesi, akademik çalışmaların sosyal hayata, rakamlara yansıması için bu tür bilimsel faaliyetlerin çok önemi var. Düzce ilimiz her şeyi ile özgün ve kendine özgü değerleri olan dinamik bir şehir. UNICEF’in de üzerinde durduğu çocuk dostu şehir projesini bugünden itibaren düğmeye basmak suretiyle başlatalım.”
Konuşmaların ardından ise katılımcılara plaket verildi. Çalıştay 7 Ekim 2017 günü sona erecek.
Çocuk hakları ile ilgili farkındalığın arttırılması, çocuğa karşı şiddet ve istismarın önlenmesi amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinatörlüğünde düzce Valiliği, Düzce Üniversitesi ve Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle “Uluslararası Çocuk Hakları Kongresi” düzenlendi.
Kongreye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adına, Bakan Yardımcısı Mehmet Karabay katıldı. Çalıştay’ın açılış konuşmasını Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar yaptı.
"Yaşama da aktarılmalı’’
Rektör Çakar çocuklar için yapılacak akademik çalışmaların mutlaka yaşama da aktarılması gerektiğine işaret ederek “Çocuklarımız elbette dünyanın en günahsız, en masum, en fazla şefkati hak eden ve en sevgi dolu varlıkları. Biz Üniversite olarak yaklaşık 18 - 20 yaş grubuna hitap ediyoruz. Bu çocuklar bize geldiklerinde artık bazı şeyler için geç kalınmış oluyor. Ailede alınan temel eğitimin önemi büyük. Milli, manevi ve evrensel değerlerin aşılanması için bir yaş aralığı var. İşte o yaş aralığında çocukların haklarını gözeterek onları topluma, millete yararlı bireyler haline getirebiliriz. Bunları akademik ortamlarda bilgi birikimlerini arttıracak boyutta konuşmak çok önemli ama bu bilgileri yaşama aktarmak çok daha önemli” dedi.
‘’Aydınlanma çağı mı?’’
Bakan Yardımcısı Mehmet Karabay aydınlanma çağı olarak nitelendirilen dönemde Batı’da Suriyeli mülteci çocuklara uygulanan zulmün unutulmaması gerektiğini vurgulayarak “ Biz öyle bir kültürden geliyoruz ki Hz. Peygamberin torunları ile olan ilişkisine dikkat edin, Rabbine yöneldiği anda bile çocukları ile, torunları ile, Hz. Hasan ve Hüseyin ile oynadığını unutmayın. Bir yetimin, bir öksüzün başını okşamanın bile karşılığının söylendiği bir imaj devrinden konuşmalıyız. Elbette aydınlanma çağını da konuşmalıyız. Ama aydınlanma çağının bu gün ne kadar karanlık kaldığını görelim. Suriye’den kaçan insanların Batı’da maruz kaldıkları muameleleri, oradaki çocukların durumunu hatırlayınız. Hele hele kucağındaki çocuğu ile sınırdan geçmeye çalışan bir babayı, ayağını uzatıp yere düşüren mantığı hatırlayınız” diye konuştu.
"Bizi bu topraklarda tutmazlar’’
Ülkemizde genç nüfus oranını azaldığına dikkat çeken Karabay, kendi dilimizde kendi medeniyetimizi oluşturmazsak bu topraklarda tutunamayacağımızı vurgulayarak “Benim çocukluğumda ülkemizdeki çocukların oranı yüzde 46’ymış. Bugün yüzde 29. Zannedildiği gibi genç bir nüfusa doğru gitmiyoruz. Taze fidanlarımızın oranı giderek azalıyor. Kendi dilimizle kendi medeniyetimizi kuramazsak bu topraklarda bizi tutmazlar. ” dedi.
"Düzce çocuk dostu şehir’’
Düzce’nin çocuk dostu şehir olabilmesi için düğmeye bastıklarını belirten Vali Dağlı: “Çocuk Hakları Bildirgesi, çocuk işçiliğinin önlenmesi, istismar ve şiddetin önlenmesi, mülteci çocukların yaşam şartlarının iyileştirilmesi gibi hususları kapsıyor. Çocuk Hakları Bildirgesi’nde var olan hususlar bizim gelenek ve göreneklerimizde zaten mevcut. Ancak farkındalığımızın artması, çocuklarımıza ilgi ve şefkatin artması, eğitim kalitesinin iyileştirilmesi, akademik çalışmaların sosyal hayata, rakamlara yansıması için bu tür bilimsel faaliyetlerin çok önemi var. Düzce ilimiz her şeyi ile özgün ve kendine özgü değerleri olan dinamik bir şehir. UNICEF’in de üzerinde durduğu çocuk dostu şehir projesini bugünden itibaren düğmeye basmak suretiyle başlatalım.”
Konuşmaların ardından ise katılımcılara plaket verildi. Çalıştay 7 Ekim 2017 günü sona erecek.