Düzce’de 12 Kasım 1999’da yaşanan ve 720 kişinin ölümü, 2 bin 678 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan büyük depremin ardından 23 yıl geçmesine rağmen yıkılmayan ağır hasarlı binalar ile onarımı yapılmayan binalar olduğu öğrenildi.
12 Kasım depreminin yıldönümü yaklaşırken, AFAD’ın depremle ilgili yayınladığı rapordaki bilgiler dikkat çekti.
AFAD tarafından hazırlanan resmi raporda, 1999 depremleri sonrası düzce genelinde ağır hasarlı olup yıkılmayan bina sayısının 245 olduğu belirtildi.
Rapora göre, halen orta hasarlı 936 binanın güçlendirilmesi yapılmadı. Bu binalardaki toplam konut ve işyeri sayısı 1675.OTURAN VAR
Edinilen bilgiye göre depremde hasar görmüş olan binaların konut ve işyeri bölümlerinin halen faaliyette olduğu öğrenildi.
Yıkılması ya da güçlendirilmesi gereken binalarda iskanın devam etmesinin insan hayatı için tehlike oluşturduğuna dikkat çekilerek, hasarlı binaların her an yıkılma ihtimali bulunduğu belirtildi.
Uzmanlar, ağır hasarlı yada orta hasarlı binaların adeta birer tabutluk olduğuna dikkat çekerek, özellikle ağır hasarlı binaların yıkılması gerektiğini söylediler.
Orta hasarlı binaların da tehlike arzettiğini belirten uzmanlar, “Gördüğümüz kadarıyla bu binaların çoğunda insanlar oturuyor. Buna izin verilmemesi gerekir” dediler.
12 Kasım depreminin yıldönümü yaklaşırken, AFAD’ın depremle ilgili yayınladığı rapordaki bilgiler dikkat çekti.
AFAD tarafından hazırlanan resmi raporda, 1999 depremleri sonrası düzce genelinde ağır hasarlı olup yıkılmayan bina sayısının 245 olduğu belirtildi.
Rapora göre, halen orta hasarlı 936 binanın güçlendirilmesi yapılmadı. Bu binalardaki toplam konut ve işyeri sayısı 1675.OTURAN VAR
Edinilen bilgiye göre depremde hasar görmüş olan binaların konut ve işyeri bölümlerinin halen faaliyette olduğu öğrenildi.
Yıkılması ya da güçlendirilmesi gereken binalarda iskanın devam etmesinin insan hayatı için tehlike oluşturduğuna dikkat çekilerek, hasarlı binaların her an yıkılma ihtimali bulunduğu belirtildi.
Uzmanlar, ağır hasarlı yada orta hasarlı binaların adeta birer tabutluk olduğuna dikkat çekerek, özellikle ağır hasarlı binaların yıkılması gerektiğini söylediler.
Orta hasarlı binaların da tehlike arzettiğini belirten uzmanlar, “Gördüğümüz kadarıyla bu binaların çoğunda insanlar oturuyor. Buna izin verilmemesi gerekir” dediler.