Düzce Barosu, yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin anayasa Mahkemesi kararını tanımamasına tepki gösterdi.Düzce Barosu tarafından yapılan açıklamada, özetle şöyle denildi: "Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Hatay Milletvekili Av. Can ATALAY’ın yapmış olduğu bireysel başvuruda yeniden yargılama yapılması zorunlu görülmüştür.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararı ile Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararının sonuçlarının giderilmemesine (uyulmamasına) ve “Anayasa hükümlerini ihlal eden ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak sekilde aşarak” hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan ilgili Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereginin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Bassavcılıgı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir.
Anayasa'nın 153/6 Maddesi Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağını düzenlemiştir.
Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali neticesinde öngörülen yol yeniden yargılamadır.
Anayasa Mahkemesi yeniden yargılamaya karar vermiş ise, derece mahkemesi doğrudan yeniden yargılama işlemlerini başlatmak zorundadır. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vermek zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı sonrasında yargı merciilerinin bariz şekilde Anayasa ve kanunlara aykırı olarak verdikleri kararlarla ihlalin giderilmesini sürüncemede bıraktıkları ve temel hak ve hürriyetleri ihlal edici uygulamaya devam edildiği görülmektedir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce ihlal kararının gereğinin anayasal zorunluluğa karşın yerine getirilmemesi ve kararın uygulanmaması adına Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunularak hukuk devleti ilkesine telafisi imkansız bir zarar verilmekte ve suç işlenmektedir.
Mahkeme kararlarının uygulanmadığı bir yerde hukuk devletinden bahsedilemez. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin Can ATALAY kararında tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılması ve bahsi geçen ihlal kararının gereğinin yerine getirilmesi yalnızca ilgili derece mahkemelerinin değil, başta Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Yargı organları olmak üzere kamu gücünü kullanan diğer organların da görevidir. “Hukuki güvenlik” hakkının geri dönülmez biçimde zedelenmemesi adına, Can ATALAY hakkında derhal yeniden yargılama, yasama dokonulmazlığı kapsamında durma ve tahliye kararı verilmeli; Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında 2797 sayılı Yargıtay kanunun 46. Maddesi gereğince resen soruşturma başlatması çağrısında bulunuyoruz."Düzce
Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararı ile Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararının sonuçlarının giderilmemesine (uyulmamasına) ve “Anayasa hükümlerini ihlal eden ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak sekilde aşarak” hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan ilgili Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereginin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Bassavcılıgı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir.
Anayasa'nın 153/6 Maddesi Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağını düzenlemiştir.
Anayasa Mahkemesince verilen hak ihlali neticesinde öngörülen yol yeniden yargılamadır.
Anayasa Mahkemesi yeniden yargılamaya karar vermiş ise, derece mahkemesi doğrudan yeniden yargılama işlemlerini başlatmak zorundadır. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde karar vermek zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı sonrasında yargı merciilerinin bariz şekilde Anayasa ve kanunlara aykırı olarak verdikleri kararlarla ihlalin giderilmesini sürüncemede bıraktıkları ve temel hak ve hürriyetleri ihlal edici uygulamaya devam edildiği görülmektedir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce ihlal kararının gereğinin anayasal zorunluluğa karşın yerine getirilmemesi ve kararın uygulanmaması adına Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunularak hukuk devleti ilkesine telafisi imkansız bir zarar verilmekte ve suç işlenmektedir.
Mahkeme kararlarının uygulanmadığı bir yerde hukuk devletinden bahsedilemez. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin Can ATALAY kararında tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılması ve bahsi geçen ihlal kararının gereğinin yerine getirilmesi yalnızca ilgili derece mahkemelerinin değil, başta Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Yargı organları olmak üzere kamu gücünü kullanan diğer organların da görevidir. “Hukuki güvenlik” hakkının geri dönülmez biçimde zedelenmemesi adına, Can ATALAY hakkında derhal yeniden yargılama, yasama dokonulmazlığı kapsamında durma ve tahliye kararı verilmeli; Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri hakkında 2797 sayılı Yargıtay kanunun 46. Maddesi gereğince resen soruşturma başlatması çağrısında bulunuyoruz."Düzce