SOKAKLARDA ADALET ARAMAK!
70’li yıllarda solcu ya da sağcı gençler sokaklarda protesto gösterileri düzenliyor, yürüyüşler yapıyor, iktidarı ve düzenin değişmesi için eylemler yapıyorlardı.
Süleyman Demirel “yollar yürüyerek aşınmaz” dedi, protesto gösterilerini demokratik bir tepki olarak baktı.
28 Şubat döneminde başörtüsü mağdurları vardı..
Başörtüsü sebebiyle üniversitelere alınmayan, fakültelerden atılan binlerce mağdur için Refah Partisi öncülüğünde “sokak” eylemleri düzenlendi. Yüzbinlerce insan elele tutuşarak zincir oluşturdu ve başörtüsü yasaklarını protesto etti.
Hiç kimse “hak ve adalet sokakta aranmaz” demedi, aksine eylemler için demokratik hak denildi.
Recep Tayyip Erdoğan, belediye başkanlığı döneminde okuduğu şiir yüzünden 4 ay hapse girdi, kendisini seven yüzbinlerce insan bu mahkeme kararını sokaklarda protesto etti.
Kimse “hak ve adaleti sokakta aramak yanlıştır” demedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve binlerce insan, gazeteci kökenli milletvekili Enis Berberoğlu’nun 25 yıl hapis cezasına mahkum edilmesini protesto etmek için Ankara’dan İstanbul’a protesto yürüyüşüne başladı.
Bu sefer birileri çıkıp “Hak ve adalet sokakta aranmaz” demeye başladı.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
İğnenin ucu size dokununca hak ve adalet aramak için sokağa çıkmak meşru, çuvaldızın ucu başkasına batınca sokakta yürüyüş yapmak gayri meşru..
Muhalefetin, yasal sınırlar içinde dilediği gibi protesto hakkını kullanmasına bile tahammül gösterilmiyor.
Hani çok ileri demokrasiye sahiptik?
Yoksa demokratik bir ülke değil miyiz?
GAZETECİLERİN VE MİLLETVEKİLLERİNİN TUTUKLANMASINI YANLIŞ BULUYORUM
FETÖ soruşturmaları sebebiyle çok sayıda gazeteci ve yazar tutuklandı, hapse atıldı.
Solcu olarak bilinen Cumhuriyet’ten Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu ve karikatürist Musa Kart gibilerinin yanı sıra Sözcü’den Mediha Olgun ve Gökmen Ulu’nun da bulunduğu onlarca gazeteci ve yazar tutuklu bulunuyor.
Kaçma şüphesi olmayan, sabit ikametgahı bulunan ve delilleri karartma ihtimali bulunmayan insanların tutuklu yargılanmalarını doğru bulmuyorum.
Hele bu insanlar meslektaşımız, gazeteciler ve yazarlar ise tutuksuz yargılanmaları gerektiğine inanıyorum.
Çünkü, demokratik hukuk devletlerinde düşünce ve ifade hürriyeti bakımından gazetecilere daha fazla özgürlük verilir, tutuklu yargılanmaları nadir görülen bir istisnadır.
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu gazeteci kökenli bir siyasetçidir, gizli kalması gereken bilgileri ifşa ettiği ve casusluk yaptığı iddiasıyla 25 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.
Yargı süreci henüz bitmemiştir, ama bu karar özellikle muhalefet cephesinde infiala varan oranlarda tepkiye neden olmuştur.
Keşke, kaçma ve delil karartma şüphesi olmayan, sabit ikametgaha sahip gazeteciler ve milletvekilleri yargı süreci bitinceye, adalet nihai olarak tecelli edinceye kadar tutuksuz yargılanabilseler..
İnanın hem mağduriyetler olmaz, hem de demokratik hukuk devleti daha sağlam ve sağlıklı oluşturulur.
CİHAT ALGÜN
Algün İnşaat, Düzce’de emlak ve konut sektöründe son yıllarda önemli projelere imza attı.
Düzce’de yüzlerce konut inşa etti, yeni projeler devam ediyor.
Algün İnşaat’ın sahibi Cihat Algün’ün yıldızı dikkat çeken bir şekilde parlıyor. İş dünyasında oldukça popüler olan Cihat Algün, Düzcespor Kulübü’ne başkan oldu.
Hedefi takımı şampiyon yapmak.
Cihat Algün eğer önümüzdeki sezon Düzcespor’u şampiyon yaparsa hem tarihe geçer, hem sportif anlamda çok büyük bir başarıya imza atar.
Bakalım, Algün bu hedefe ulaşabilecek mi?