Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, geçtiğimiz günlerden birkaç ismi kendisine danışman yaptı.
Bu isimleri herkes biliyor; halen Belediye Meclis üyeliği yapan ergin Çelikağ, Avukat Ali Dilber, doktor Cengiz Tuncer ve kafeteryacı Ufuk Yılmaz.
Ergin Çelikağ dışındaki diğer 3 danışmana yönelik kamuoyunda ve özellikle AK Parti kulislerinde ciddi eleştiriler ve tepkiler gelmeye başladı.
Henüz çiçeği burnunda belediye başkanımız Faruk Özlü, ihtiyaç duymuş olacak ki, 4 kişilik akıl danışacağı bir takım oluşturmuş.
Kamuoyuna yansıyan açıklamalara ve yorumlara göre, bu danışman ekibinden yalnızca Ergin Çelikağ’a tepki yok.
Diğer 3 isme, Dilber, Tuncer ve Yılmaz’a çeşitli itirazlar var ve bu itirazlar yüzünden eleştiri okları Faruk Özlü’ye yöneliyor.
Bakanlık yapmış, Düzce siyasetinde önemli bir ağırlığa sahip olan Belediye Başkanı Özlü’nün yüzüne karşı dillendirilmese de, bu danışmanlarla ilgili eleştiriler kulislerde sıkça tartışılıyor.
Örneğin, belediye meclisinde 2 avukat üye varken, belediye hukuk işlerinde görevli 2 avukat bulunuyorken, Özlü’nün Ali Dilber’i hukukçu danışman yapması eleştiriliyor.
Beyin cerrahı Cengiz Tuncer mesleğinde son derece başarılı bir hekim, ancak beyin cerrahı olarak Özlü’ye ve belediyeye nasıl bir fayda ve katkı vereceği sorgulanıyor. Eşi Sibel Tuncer’in meclis adayı yapılmaması sebebiyle “gönül alma” anlamında danışman yapıldığı konuşuluyor.
Özlü’ye yönelik eleştirilerin dozu, halen bir kafeterya işletmecisi ve aynı zamanda medikal bir firma sahibi olduğu söylenen Ufuk Yılmaz üzerinden artıyor. Ufuk Yılmaz’ın kafeteryasının çıkma kapalı alanının “kılıfına uydurulduğu” dillendirilirken, bu ismin aileye yakın bir isim olmaktan başka hiçbir vasfı bulunmadığı konusunda kulislerde eleştiriler yapılıyor.
Zaten, basında ve sosyal medyada danışmanlarla ilgili haberlere yapılan yorumları okuduğunuzda, ifade etmeye çalıştığımız eleştiri ve tepkilerin daha şiddetli olduğu görülüyor.
Tepkiler ve eleştirilerin ortak noktası, Ali Dilber, Ufuk Yılmaz ve Cengiz Tuncer’in Faruk Özlü’ye siyaseten fayda getirmeyeceği..
Özlü’nün, danışmanlarına ve danışmanları üzerinden kendisine yönelik eleştirilerin farkında olmadığını söylemek mümkün değil.
Bir belediye başkanı, elbette istediği kişileri kendisine danışman olarak seçebilir. Danışmanlar maaş almadan gönüllü olarak çalışabilir.
Ancak, önemli olan danışmanların maaş almayacak olmaları değil, başkana ve kuruma hangi ölçüde faydalı olacakları, toplum yararına nasıl bir proje üretecekleri, ne şekilde farkındalık yaratacaklarıdır.
Örneğin, bu danışmanlar arasında iyi derecede yabancı dil bilen biri var mıdır? Dijital belediyecilik konusunda hangisi bilgi sahibidir?
Hangisi bugüne kadar sosyal bir proje üretmiş ve farkındalık yaratmıştır?
Kim bilir, belki de Faruk Özlü, bu danışmanlarda kimsenin göremediği ve bilemediği bir özellikler keşfetmiş de olabilir.
Sabırlı olup, bekleyip göreceğiz.
Bakalım Özlü mü haklı çıkacak, yoksa Özlü’yü eleştirenler mi?