Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, 1,5 yılı aşkın belediyecilik yapıyor.
Elindeki imkanlarla Düzce’ye en kaliteli ve en iyi hizmeti vermeye çalışıyor, ancak bu konuda zaman zaman “patinaj” yapıyor.
Uzun yıllar bürokratlık, ardından vekillik ve bakanlık yapan Özlü’nün en büyük şansızlığı, elindeki kadro ve ekip..
Açık söylemek gerekirse, çevresinde üç-beş kişiden başka işe yarar, faydalı adam yok!
Belediye başkan yardımcılarından bir-ikisi dışında diğerlerinin bırakın belediyeye, kendilerine bile faydası yok denebilir..
Ne siyasette, ne ticarette, ne de mesleki alanda hiçbir başarı hikayesi bulunmayan kişilerden ne fayda beklenebilir ki?
Ya belediyedeki birim müdürleri..
Onlar içinde birkaç liyakatli isimden gerisi salla başını, al maaşını düşüncesinde..
Çoğu mesai doldurup, emekliliğini bekliyor ve bunlar taşın altına ellerini sokmak istemiyor.
Belediye meclisine baktığımızda, orada da birkaç isimden başka işe yarar kimse yok..
Geride kalan 1,5 yıllık sürede kimin ne yaptığı, kimin ne yapmadığı ortada..
Belediyeye fayda sağlayacak ya da topluma faydalı bir fikir ya da proje dile getiren birkaç kişi var..
Ya belediye şirketleri?
Şirketlerde de manzara pek farklı değil.
Şirketlerde de liyakatli, iş bilen ve tecrübeli birkaç isim var, gerisi hikaye..
HELVA MESELESİ!
Başkan Özlü’nün kafasında Düzce için gerçekten önemli ve heyecan yaratacak projeler var.
Yani, un, şeker ve yağ var, geriye helva yapmak kalıyor.
Ancak, helvayı da, çevresindeki az sayıda insanla Özlü’nün kendisi yapmak mecburiyetinde!
Örneğin Özlü’nün yaptığı önemli projelerin topluma aktarılmasında ve yansıtılmasında hala sıkıntı var.
Sosyal medyada sahte hesaplar üzerinden Özlü’yü ve belediyeyi övmek ve göklere çıkarmak fayda sağlamıyor.
İmar işlerinde, su işlerinde, ulaşımda, zabıta işlerinde, iletişim işlerinde sıkıntılar devam ediyor.
Ulaşımdaki yaşanan sıkıntı yakında çözülecek, ama diğer birimlerdeki sorunlar devam ediyor.
İşte bu yüzden Başkan Özlü her işle yakından ilgilenmek, her soruna çözüm bulmak, her projeyi yakından takip etmek zorunda kalıyor.
Özlü, “Düzce’de başkanlık sistemi modelini uygulayacağız” demişti, ancak her meseleyle bizzat kendisi uğraştığından, okyanusu geçerken derede boğulacak gibi bir durumda kalıyor.
Peki, Özlü’nün yaşadığı bu “kadro şansızlığı” konusunda kendisinin hiç mi kabahati yok?
Elbette var..
Çünkü, belediye meclisi listesi kendi isteği doğrultusunda hazırlandı, belediye başkan yardımcılıklarını kendisi seçti, belediyedeki bürokratları kendisi değiştirdi..
Göreve ilk başladığında danışmanlarını kendisi belirledi..
Mensubu olduğu parti teşkilatı Özlü’nün işine hiç karışmadı, milletvekilleri müdahil olmadı.
Başkan Özlü Düzce’yi marka bir kent yapmak, çöp, su, ulaşım, park ve altyapı gibi sorunlara köklü çözüm getirmek istiyor.
Bunu başarmanın tek yolu, karnesi kırık olan ve sınıfı geçemeyenleri hemen değiştirmek, yeni bir ekip kurmak..
Adeta sineğin kanadından yağ çıkarmalı, liyakatli insanları bulup görev getirmeli..
Aksi halde hayal ettiği projeleri gerçekleştirmekte, halkı memnun edece hizmetleri yapmakta sıkıntı çekmeye devam edecektir.
Özlü fazla şişirildi.o yüzden beklenti fazlaydı.Ama yapılan icraatlar ve görevlendirmelere bakınca işten anlamazları müdür yaptı.Bide korku imparatorluğu kurdu