YENİ BAŞKANA 5 ÖNEMLİ TAVSİYE!
Mehmet Keleş’in istifasının ardından boşalan Düzce Belediye Başkanlığı görevine yeni başkan getirildi.
2019 Mart’ına kadar 1,5 yıl süreyle başkanlık koltuğunda oturacak olan yeni ve taze başkana naçizane önemli tavsiyelerde bulunacağım.
Dinler, dinlemez, ciddiye alır almaz, bir kulağından girer öbüründen çıkar, orasını bilmem, ama gazeteci olarak tavsiyelerimi bildirmek istiyorum.
1-Başkanlık makamı katındaki duvarların ve güvenlik uygulamasının kaldırılması gerekiyor. Vatandaşların başkana daha kolay ve engelsiz ulaşmalarının sağlanması lazım.
2- Sanat danışmanı, basın danışmanı, berber danışmanı gibi gereksiz personelin derhal görevlerine son verilmesi, ille de birilerine danışılması gerekiyorsa bunun “liyakatli” kişiler arasından tercih edilmesi faydalı olur.
3-Korumaların da acilen görevlerine son verilmesi, ille de koruma ihtiyacı duyulursa, bunun zabıta personelinden tercih edilmesi gerekiyor.
4-Belediye meclisi üyesi olup da, Yeypaş ve İntaş gibi şirketlerden işe gitmeden maaş alan kişilerin de bu pozisyonlarına derhal son verilmesi gerekir. Ayrıca, bu kuruluşlardan işe gitmeden ballı maaş alanların da işlerine son verilmesi olumlu olacaktır.
5-Her fırsatta sokağa çıkılmalı, her kesimden esnaf ve vatandaşla bir araya gelinmeli, dertleri ve sıkıntıları dinlenmeli, böylece belediye ile halk arasındaki kopukluğun süratle giderilmesi gerekmektedir.
HANİ SANDIKLA GELEN SANDIKLA GİDECEKTİ?
15 yıllık AK Parti iktidarının temel felsefelerinden birisi Milli irade vurgusudur.
Yani “Sandıkla gelen sandıkla gider” ilkesi AK Parti kurulduğu günden itibaren altı çizilerek vurgulanmaktadır.
Peki, belediye başkanlarının istifa ettirilmesi, istifaya zorlanmasının sebebi nasıl izah edilecektir?
Yoksa “Sandıkla gelen sandıkla gider” ilkesi askıya mı alındı?
Mehmet Keleş 5 yıllık süre için halkın yüzde 60’ına yakın bir oyla başkan seçilmişti.
Görev süresinin bitimine 1,5 yıl kala istifa etmek zorunda kaldı.
Aslında Keleş’in yapması gereken şey, “sandıkla gelen sandıkla gider” kriteri doğrultusunda AK Parti’den istifa edip bağımsız belediye başkanı olarak görevine devam etmekti.
Bağımsız belediye başkanı Keleş, belki İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınır, yerine kayyum atanabilirdi.
Ama en azından, istifasının yol açtığı tartışmalar ve spekülasyonlar bugünkü kadar yapılmazdı.
Keleş, siyaseten yanlış bir tercihte bulundu.
Zaten AK Parti’de siyasi geleceği bitmişti, bir dahaki dönem ne başkanlığa, ne de milletvekilliğine aday gösterilmeyecekti.
Bunu görüp, başkanlıktan değil, ama partisinden istifa etme cesaretini gösteremedi.
Keleş, şayet “Beni Düzce halkı seçti. Sandıkla gelen sandıkla gider. Görevimden istifa etmem milli iradeye saygısızlık olur” diyerek direnseydi, belki bugün kamuoyu nezdindeki imajı daha farklı olacaktı.
DURSUN AY
Düzce Belediye Başkanı olan Dursun Ay, Mehmet Keleş’in başkanlığında iki dönem belediye meclis üyeliği yaptı.
2004-2009 döneminde sıradan ve pasif meclis üyeliği yapan Ay, ikinci döneminde de çok fazla ön plana çıkamadı.
Dursun Ay’ın 1,5 yıllık geçiş dönemindeki başkanlık performansının nasıl olacağını, başarılı olup olamayacağını bilemiyorum.
Ancak, teşkilatla, vekillerle, bakanla, bürokratlarla ve belediye meclis üyeleriyle uyumlu çalışacağını, en küçük bir sürtüşmeye dahi girmeyeceğini söyleyebilirim.
Kendisine bu kritik ve önemli görevde başarılar dilerim.