REKTÖRÜN HAYALLERİ GERÇEK OLUR MU?
Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, “geleneksel ve tamamlayıcı tıp” alanında Düzce’nin marka şehir olması için çalışmalara start verdi.
Çakar, bu alanda doktora programı açıldığını belirterek, apiterapiden (bal ve diğer arı ürünleri) fitoterapiye (bitkilerden ilaç yapımı), hipnozdan akupunktura kadar her alanda alternatif tıp uygulamalarında Düzce’nin merkez olacağını ve sağlık turizminin geliştirileceğini söyledi.
Rektör, otellerin bir bölümünde veya köylerde sağlık turizmi tesislerinin kurulabileceğini, üç yıl içerisinde tüm turizm firmalarının, otel çalışanlarının, çiftçilerin eğitileceğini ve uzmanlık alanlarının belirleneceğinin altını çizdi.
Çakar ayrıca, bölgenin endemik bitki çeşitliliği açısından zengin olduğunu, birçok bitkinin ilaçların ham maddesini oluşturduğunu söyleyerek, bu alanda da bitkilerin değerlendirileceğine, projenin turizmcilerden çiftçilere, hekimlerden sanayicilere kadar birçok kişiye yeni fırsatlar sunacağını dile getirdi.
Rektör Çakar’ın gündeme getirdiği projelerden heyecanlanmamak mümkün değil. Eğer dedikleri gerçekleşirse Düzce ekonomisi uçar..
Sayın Çakar alternatif tıp konusunda parlak ve yaldızlı laflar ederken, ister istemez aklıma bir soru takıldı..
Acaba Düzce Üniversitesi’nde Eczacılık Fakültesi var da, biz mi bilmiyoruz?
Öyle ya, fitoterapi için de, apiterapi için de farmakoloji biliminin icra edildiği fakülte lazım.
Yani Eczacılık Fakültesi..
Tıp Fakültesi’nde öğrencilere farmakoloji dersi veren bir öğretim üyesi ile bu işler olmaz.
Eğer Düzce Üniversitesi bünyesinde bir an önce Eczacılık Fakültesi kurulmazsa, Çakar’ın dile getirdiği projeler sadece laftan öteye gitmez!
İlaveten, Düzce’de 5 yıldızlı otel yok, dolayısıyla otellerin alternatif tıp tedavileri için sağlık merkezi hizmeti sunmaları da kısa vadede mümkün değil.
Bölgede birkaç 5 yıldızlı otel yatırımı gerçekleşmeli ki, Sayın Çakar’ın gösterdiği hedefe ulaşılabilsin.
Umarım ve dilerim, projeler tatlı bir hayal olarak kalmaz.
MUNCURLU HASTANESİ ÇÜRÜMEYE TERK EDİLMESİN!
Yıl 2015, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 150 yataklı Muncurlu Devlet Hastanesi’ni törenle hizmete açtı.
Yıl 2017, Erdoğan’ın hizmete açtığı Muncurlu Hastanesi boşaltıldı, atıl vaziyete getirildi.
Muncurlu Hastanesi’ndeki birimler, yeni yapılan hastaneye taşındı. Muncurlu Hastanesi’nde sadece bazı idari birimler kaldı.
Milletvekillerimiz, siyasilerimiz 1 yıldan bu yana Murcurlu Hastane binasının nasıl değerlendirileceği konusunda çeşitli ve birbiriyle çelişkili mesajlar verdiler.
Kimi buranın Çocuk ve Kadın Doğum, kimisi onkoloji, kimisi fizik tedavi, kimisi de rehabilitasyon merkezi olacağını buyurdu.
Denilenin hiçbiri olmadı, modern hastane binası sanki çürümeye terk edildi.
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan kendi eliyle hizmete açtığı Muncurlu Hastanesi’nin bugünkü durumunu bilse ne der acaba?
Herhalde, siyasetçilere ve bürokratlara “Aferin, iyi yaptınız” demez!
Eyy, Düzce’yi ve Düzceliler’i çok düşündüğünü, amaçlarının halka hizmet olduğunu sürekli tekrarlayan siyasetçilerimiz; çürümeye terk edildiği görüntüsü veren Muncurlu Hastanesi’ne ne yapılacağına bir an önce karar verin.
Kendinizi değil, kentinizi düşünün!
ALİ GÜNEY
Düzce Belediye Başkan Yardımcısı Ali Güney, sıra dışı bir bürokrat olduğunu kanıtladı.
Siyasetle pek işi olmayan Güney, belediyeye finans anlamında kaynak bulma ve yeni kaynaklar üretme konusunda pek mahir ve uzman olduğunu gösterdi.
Öyle ki, MHP’li Belediye Meclis üyeleri dahi Ali Güney için “Hakkını yemeyelim, kaynak bulmada kimse eline su dökemez” diyorlar.
Ali Güney, kurumların verimli çalışması ve finansal verimlilik konusunda geçmişte hem THY’de, hem de TRT’deki görevleri sırasında rüştünü ispat etmişti.
Düzce Belediyesi’ne finansal getiri anlamında ciddi katkı sağladığını görüyoruz.
Kendisini bu katkılarından dolayı kutluyor, bulduğu kaynakların daha verimli kullanılması konusunda da daha titiz davranmasını bekliyorum.