BAKAN ÖZLÜ ARTIK YUMRUĞUNU MASAYA VURMALI!
Düzce, her seçimde tam destek verdiği AK Parti iktidarında 13 yıl aradan sonra önemli görevde bir bakana sahip oldu.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, yaklaşık 6 aydır bu görevini başarıyla sürdürüyor.
Bakanlık, milletvekilliğinden de çok daha üstün, şerefli ve onurlu bir görevdir.
Herkese nasip olmaz..
Faruk Özlü, parlak kariyeri ile bu görevi fazlasıyla hak etmiştir.
Bakan, aynı zamanda siyasi açıdan da büyük ve kritik bir öneme sahiptir.
Bir bakan, seçildiği ilin siyaseten en üst düzeyindeki tek isimdir.
Diğer vekiller, belediye başkanları ve teşkilatlar siyaseten ona bağlıdır.
Bakanın haberi, bilgisi ve onayı olmadan o ilden kuş bile uçmaz!
Bir bakan, dilerse ve isterse teşkilatı bile görevden aldırma kudretine sahiptir.
Bunun örneklerini başka illerde görebiliyoruz.
Yani, bir bakan teşkilatın emrinde değil, teşkilat bakanın emrindedir..
Faruk Özlü, Düzce siyasetinin tepe noktasındadır.
Teşkilatın ve partili belediye başkanlarının uyum içinde çalışmasını sağlayacak tek kişidir.
Son dönemde AK Parti teşkilatı ile Belediye Başkanı Mehmet Keleş arasında ciddi boyutlara ulaşan bir krizin yaşandığı bilinmektedir.
Bu krizi çözmek Bakan Özlü’nün siyasi bir görevidir.
Eğer devreye girmezse kriz daha da büyüyecek ve siyaseten çözülemez noktalara gelecektir.
Bakan Özlü’nün Belediye Başkanı Mehmet Keleş ve AK Parti İl Başkanı Hikmet Keskin’i aynı masaya oturtması, yüz yüze hesaplaşmalarını sağlaması ve hakemlik yapması gerekir. Elbette bu toplantıda diğer vekiller de bulunmalıdır.
Uzun lafın kısası Bakan Özlü, yumruğun masaya vurmalı, partideki kavgayı ve tartışmayı sona erdirmelidir.
Sorunlar halının altına süpürülmemelidir.
Aksi halde, bu tartışmalar sürer, “Bakan, partide birlik ve beraberliği sağlayamadı” algısı oluşabilir ve bu durumdan kendisi de siyaseten zarar görebilir.
KELEŞ’E YİNE SİYASİ TEZGAH KURULUYOR!
Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, 2004-2009 yılları arasındaki dönemde AK Parti içindeki bir grup tarafından hedefe konulmuştu.
O dönemki teşkilat yöneticilerinin de içinde yer aldığı bu grup, yanlarına bazı belediye meclis üyelerini de alarak, Keleş hakkında bazı dosyalar hazırlamış ve bunları genel merkeze ileterek tezgah kurmuşlardı.
Ve Keleş, yürütülen algı operasyonları ile seçimde aday gösterilmemişti.
Biz bu tezgahı, Pusula’nın Haziran 2008 tarihli nüshasında ayrıntılı biçimde yazmış ve kamuoyuna duyurmuştuk.
O dönem Keleş’in adaylığını engelleyenler, daha sonra İsmail Bayram’la ters düşmüş, bu sefer de Bayram’a siyasi tezgah kurarak ikinci kez adaylığını önlemişlerdi.
Keleş hakkında hazırlanan o özde dosyalar fos çıkmış, Keleş aklanmış ve 2014’de bizzat Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı ile aday gösterilmişti.
Şimdi aynı zihniyet harekete geçti ve Keleş hakkında şikayet raporları düzenleyerek genel merkeze iletti.
AK Parti’nin mevcut yöneticilerinin Keleş’i genel merkeze şikayet ettikleri biliniyor.
Hatta, bu şikayetçiler arasında bazı belediye meclis üyelerinin de bulunduğu söyleniyor.
Tarih tekerrür mü ediyor?
Amaç belli, 10 yıl önceki gibi Keleş’e siyasi tezgah kurup, siyasi geleceğinin önünü tıkamak.
Bunu yaparken de, AK Parti düşmanı medya ile işbirliği içine girmek ve algı operasyonları düzenlemek..
Bu operasyon başarılı olur mu?
Bence olmaz!
Çünkü, bu kez Keleş’in elinin daha güçlü olduğunu, kendisine tezgah kuran siyasi hasımlarına karşı bazı kozları bulunduğunu tahmin ediyorum.
Sonuçta 2019’daki seçimlerde tek karar verici Cumhurbaşkanı Erdoğan olacağı için Keleş’in kolay harcanmayacağını düşünüyorum.
Hele ki, muhalefetin saldırdığı ve partisi tarafından yalnız bırakılan bir belediye başkanına Reis’in sahip çıkacağına inanıyorum.
GİZLİ FETÖ’CÜLER!
FETÖ operasyonlar hız kesmeden devam ediyor.
Operasyonlarda göz altına alınan bazı tanık ifadelerini öğrendikçe küçük dilimi yutacak gibi oluyorum.
O ifadelerde gizli FETÖ’cülerin kim olduğunu öğreniyorum.
Örneğin bazı meclis üyeleri, ünlü iş adamları, ünlü siyasetçiler ve dahası..
Savcılık titiz bir çalışmayla gereğini yapıyor ve yapacak da..
FETÖ’nün Düzce’deki kökleri kazınıyor..
Demokrasi mitinglerinde ellerine Türk bayrağı alarak Anıtpark’ta boy gösteren gizli FETÖ’cüler teker teker deşifre ediliyor.
Devlete ve millete kast eden FETÖ’cüler ve gizli FETÖ’cülerden tek bir fert kalmayıncaya kadar bu operasyonlar sürecektir.
Bu arada, gecesini gündüzüne katarak çalışan savcılarımızı kamuoyu adına tebrik ediyorum.