FARUK ÖZLÜ İMAJ DÜZELTMEYE BAŞLADI
Düzce Belediyesi’nin bazı birimleri kötü alarm veriyordu.
Bunların başında İletişim Ofisi, yani basın ve halkla ilişkiler birimi geliyordu.
Bu ofis, basın ve medya alanında liyakatsiz, bilgisiz ve deneyimsiz ellere teslim edildi.
Liyakatsiz kişilerin belediyenin kurumsal iletişiminden sorumlu tutulması, Faruk Özlü’nün önemli yanlışlarından birisiydi.
Basın ve halkla ilişkilerde çalışanlar, bazı medya organların ve mensuplarına yönelik kişisel hırsıyla hareket edip, gereksiz tavırlar içine girdi.
Belediye ile medya arasında yaşanan sorunlara çözüm getirmeleri gerekirken, muhalif gazetecileri ötekileştirmeyi amaçlayan bir tutum sergilediler.
Belediyenin bazı haberlerinde kurumsal dil yerine, öfke ve nefret dili kullanıldı.
Bazı gazetelere reklam ve ilan ambargosu uyguladılar, bazı basın organlarına ilan alacaklarını ödemeyerek, kendilerince ekonomik baskı kurmaya kalkıştılar.
Ve tüm bunlar yapılırken, tüm talimatların Faruk Özlü tarafından verildiği, her şeyin Özlü’nün bilgisi dahilinde yapıldığını dile getirdiler.
Belediyenin iletişim ofisi ve basın yayın birimi, 9 aylık süreçte iyi sınav veremedi. Adeta parti militanı gibi hareket ettiler.
Sosyal medyada açtıkları sahte hesaplar üzerinden belediyeye, Faruk Özlü’ye veya kendilerine yönelik eleştirilere karşı algı operasyonu yapmaya, insanları karalamaya çalıştılar.
Neticede yaşanan olumsuzluklar, sıkıntılar ve tepkiler sebebiyle Faruk Özlü gereğini ve doğru olanı yaptı.
Basın müşavirliğine Feride Güçlü’yü getirdi.
Özlü’nün yaptığı imaj düzeltme operasyonudur ve atılmış doğru bir adımdır.
İnsan ne oldum değil, ne olacağım demeli.
Küçük dağları ben yarattım edaları, insanlara tepeden bakma tavırları, parti holiganı gibi tafraların kimseye zerre bir faydası olmuyor.
BELEDİYENİN KURUMSAL HAFIZASINA NE OLDU?
Her kurumun bir hafızası olmalı..
Resmi ya da özel kurumlar bu hafızayla yaşar, geleceğe dönük başarılı işler yapar.
Düzce Belediyesi’nin kurumsal hafızasında ciddi kayıp olduğu anlaşılıyor.
Bu tespitimi, Asar Deresi ile ilgili proje hazırlıklarından çıkardım.
Belediye, önce Asar Deresi ile ilgili geçmiş yıllarda hiçbir proje yapılmadığını açıkladı.
Halbuki Mehmet Keleş döneminde Asar Deresi ile resmi proje hazırlandığı, ihale açıldığı, bu ihalenin Keleş’ten sonra belediye tarafından iptal edildiği belgelerle ortaya çıktı.
Belediye, bu gelişmeden sonra “proje yok” iddiasından vazgeçti, “proje varmış” dedi.
Açıklamada, “Belediyemiz ilgili birim müdürleri tarafından da bugüne kadar tamamlanan bir projenin varlığından yeni yönetime bir bilgi aktarılmamıştır. Konu ile ilgili detaylı bir araştırma yapılmakta olup, ulaşılan sonuçlar en kısa zamanda kamuoyuyla paylaşılacaktır” denildi.
Yani, bu açıklama bile belediyede kurumsal hafızanın kaybolmaya başladığını kanıtlar.
Aslında, iş o kadar basitti ki, internette “Asar deresi projesi” yazıp tarattırmayı biri akıl edebilseydi, Asar Deresi ile ilgili bizzat belediye tarafından yapılan açıklamaları görebilirdi.
Bu bile yapılamadı.
Böylesine basit bir konuda bile bilgi sahibi olmaktan aciz olan, belediyeyi geri vites yaptırarak zor duruma düşürenlerin, hangi likayat ile sorumluluk üstlendiklerini de sorgulamak gerek.