DÜZCE YİNE 1 YIL DAHA KAYBETTİ!
1 Kasım seçimlerinden bu yana tam 1 yıl geçti.
Seçimden önce halka söz olarak söylenmiş bir dizi vaadler vardı.
1 yıl sonra baktığımızda, vaadlerden herhangi birinin tutulduğuna henüz şahit olamadık.
Bugüne kadar yapılanlar; örneğin yeni hastane binasının açılması gibi hizmetler, önceki dönemden gelen projelerin gerçekleşmesidir.
Göze çarpan tek şey, bazı köy yollarının asfaltlanmasıdır.
Eğitimde yeni bir icraat yok; aksine Akçakoca’da Sosyal Bilimler Lisesi’nin İmam Hatip’e dönüştürülmesiyle kriz çıkartılmıştır.
İşsizliğin azaltılması konusunda somut bir adım atılmadı; aksine işsizlerin sayısı arttı.
Kamuoyunda “Düzce 1 yıl kaybetti” şeklinde eleştiriler yapılmaya başlandı.
Düzceli siyasetçilerin ne kaybedecek bir zamanı var, ne de ileri sürebilecekleri bir mazereti..
Düzce’nin biri bakan 3 vekili var, belediye başkanlarının tümü iktidar partisinden..
İl Genel Meclisi ve belediye meclislerinde çoğunluk AK Parti’den..
İstedikleri bürokratı hemen değiştiriyor, kendileriyle “uyumlu” olduklarını düşündükleri bürokratları getiriyorlar.
Yani un, şeker ve helva var, ama 1 yıldır halkı memnun edecek bir helva yapılamadı..
Düzce özellikle son 5 yıllık süreçte iktidardan istenilen hizmeti alamadı.
Bunun baş sorumlusu elbette siyasetçiler ve vekiller, ikinci derecede sorumlusu ile bürokratlardır.
Siyasetçilerin artık “cek-cak” ile halkın karşısına çıkmamaları gerekir.
2017 vaadlerin tutulacağı, ekonomik ve sosyal icraatların gerçekleştirileceği bir yıl olmalıdır.
En azından böyle umut ediyoruz.
ÇAKAR VE KUŞÇUOĞLU’NA SESLENİYORUM!
Düzce Üniversitesi Rektörü Nigar Demircan Çakar ile AK Parti Merkez İlçe Başkanı Hakan Kuşçuoğlu’na seslenmek istiyorum.
Sayın Rektör, FETÖ ile mücadelenize gölge düşmek üzeredir.
Zira FETÖ şüphelisi olan ve adli kontrol şartıyla ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan bir öğretim görevlisini (Şükrü Öksüz) koruyup kolladığınız hakkında iddialar var.
Bir sendika ya da derneğe üye oldukları gerekçesiyle üniversite birçok öğretim görevlisi ile idari personeli açığa aldınız.
Doğru da yaptınız.
Peki, aynı durumdaki Şükrü Öksüz’ü hangi gerekçeyle koruyor ve kolluyorsunuz? Henüz aklanmamış FETÖ şüphelisi bir akademisyene anlaşılamayacak bir şekilde sahip çıkmanız adaletsizlik değil mi?
Bu konudaki inadınızın sebebi nedir? Acaba yardımcınızın telkini ve gazıyla mı hareket ediyorsunuz?
Yargılama sonucunda Şükrü Öksüz -küçük bir ihtimal bile olsa- ceza alırsa şimdiki tutumunuzu kamuoyuna nasıl izah edeceksiniz?
Sayın AK Parti İlçe Başkanı Kuşçuoğlu, siyasete paraşütle girdin, kısa sürede önemli bir koltuğa oturdun.
Yönetiminde FETÖ şüphelisi olan, adli kontrol şartıyla serbest kalan, ancak tutuksuz yargılanacak olan bir kişi var.
Bu kişi Metin Çalışkan’dır. Yönetimindeki bu kişinin yargılama sonucunda ceza alıp almayacağı belli değildir. Siyasi ahlak gereği bu kişiye yönetiminde tutmaman gerekir, o kişinin de istifa etmesi gerekir.
FETÖ ile mücadele konusunda gereken hassasiyeti göstermediğin konusunda kamuoyunda bir algı oluşmuş durumdadır.
Anlaşılan o ki, FETÖ şüphelisi kişi, yönetiminden istifa etmemek için direniyor. Bu durumda senin şüpheli şahsın istifasını istemen gerekir. Bunu yapmadığın takdirde, FETÖ’ye yönelik mücadelene gölge düşecektir.
Benden söylemesi..
HÜSEYİN DENİZ
Düzce Emniyet Müdürü Hüseyin Deniz, ilk kez il emniyet müdürü olarak görev yapacak.
Meslek kariyerinde il müdürlüğü olmayan Deniz’in Düzce’deki icraatları, kendi geleceği için de karne olacak.
Düzce zor bir yerdir, başka illere benzemez!
Böyle bir ilde Emniyet Müdürlüğü yapmak, bıçak sırtında yürümeye benzer!
Düzce’de başarılı olan bir bürokrat, bunun mükafatını daha iyi yerlere gelerek alır.
Sayın Deniz’e önerim bölgeyi ve insanları iyi analiz etmesi, sosyal ve politik dengeleri dikkate alması, bundan sonra yoğurdu nasıl yiyeceğine karar vermesidir.
Hüseyin Deniz’e hoş geldiniz diyor, görevinde başarılar diliyorum.