CİNSEL İSTİSMARA AFFI SAVUNANLARA KAPAK OLSUN!
Türkiye, geçen hafta AK Parti’nin adeta yangından mal kaçırır gibi gece yarısı operasyonuyla çıkartmak istediği “cinsel istismara af” yasa tasarısını tartıştı.
Bu tasarının hazırlanmasında Düzce milletvekili Ayşe Keşir’in büyük emeği vardı.
Keşir’in başkanı olduğu komisyonun hazırladığı rapor, cinsel istismara af getirdiği gerekçesiyle bundan aylar önce kamuoyu gündemine gelmiş ve sert tepkiler almıştı.
Başta Keşir olmak üzere AK Partililerin önemli bölümü, eksik ve yanlışlarını anlamadan, yol açacağı toplumsal sorunları düşünmeden gözleri kapalı yasa tasarısını savundular.
Cumhurbaşkanı’nın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın yöneticisi olduğu KADEM bile yasadaki sakıncaları dile getirirken, bütün kadın örgütlerinden itiraz sesleri gelirken, muhalefet partileri net olarak tepki gösterilirken Ayşe Keşir ve çevresi, anlaşılmaz bir inat ve ısrarla “cinsel istismarcılara af” getirilmesini savundular.
Hatta yasayı eleştirenlere demediklerini bırakmadılar.
Ama sonuçta akl-ı selim galip geldi..
Başta kadın örgütleri, CHP ve MHP’nin de itirazı sonucu kamuoyunda oluşan infial Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dikkate alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devreye girmesiyle istismarcılara af anlamına gelen tasarı geri çekildi ve bir daha gündeme getirilmeyecek şekilde son nokta konuldu.
Şimdi çok merak ediyorum; daha düne kadar “cinsel istismarcılara af” getirilmesini savunanlar, bu iğrenç tasarının akıl almaz biçimde arkasında duranlar, tasarıya itiraz edenlere her türlü hakareti reva görenler ne diyecekler?
Yasayı savunanlar dut yemiş bülbüle döndüler.
Hadi göreyim sizi, gerçekten samimiyseniz istismarcılara affı şimdi de savunun bakalım..
Cumhurbaşkanı için de “anlamıyor, algılamıyor” deyin de göreyim sizi..
Ne oldu? Bakıyorum da ağzınızı açamıyorsunuz?
15 yaşından küçük kız çocuklarının istismara uğramadıklarını savunan ve zorla evlendirilmelerinde hiçbir sakınca görmeyenlerin zihniyetleri sakattır, sakıncalıdır, hastalıklıdır.
Böyle bir ruh halinden derhal kurtulmaları gerekir.
MUHARREM TOZAN’IN SUÇU BELLİ OLDU!
Ak Parti teşkilatı, milletvekilleri ve Sayın Bakan Faruk Özlü, Özel İdare Genel Sekreteri Muharrem Tozan’ın görevden alınması konusunda ittifak içindeler.
Tozan büyük ihtimalle birkaç gün içinde görevden alınacak.
Günlerdir araştırıyorum, soruşturuyorum, AK Parti’nin önde gelen isimleriyle görüşüyorum.
Herkese şu soruyu soruyorum:
“Muharrem Tozan’ın herhangi bir yolsuzluğu, hırsızlığı, avantalı işleri ya da şaibesi var mı? Başarısız mı?”
Hepsinin ortak cevabı “Hayır” şeklinde.
Bu sefer ikinci sorumu yöneltiyorum:
“Peki o halde niçin görevden alınmasını istiyorsunuz?”
Yine ortak bir cevap:
“Partiyle uyumsuz!!”
Öne sürdükleri tek gerekçe bu..
Peki ne yapmış bu Tozan!
Bazı işe alımlarda partiye haber vermemiş ya da partiden gelen referanslı kişileri işe almamış!!
Ve tabi bir de şu meşhur “birifing” olayı var..
Eyy AK Partililer..
Dürüst, namuslu, çalışkan, başarılı, tüyü bitmemiş yetim hakkını koruyor dediğiniz bir bürokratı sırf “partiyle uyumsuz” diyerek görevden almak istemeniz vicdanınızı hiç rahatız etmeyecek mi?
Sayın Bakan Faruk Özlü’ye sormak istiyorum; Tozan’ın suçu milletvekili olduğunuz dönemde Vali’nin talimatıyla size brifing vermemiş olması mıdır?
Sayın Özlü, siz yıllarca bürokraside görev yaptınız.
Namuslu, dürüst, saygın ve hiçbir şaibeye bulaşmayan bir bürokrattınız.
En küçük bir şaibesi dahi bulunmayan, yolsuzluğa ve hırsızlığa geçit vermeyen bir bürokratın kellesini almak içinize sinecek mi?
Öyle anlaşılıyor ki Tozan’ın suçu, dürüst çalışmak, yolsuzluk ve hırsızlık yapmamak, tüyü bitmemiş yetim hakkını korumakmış.
Evet, Tozan dik kafalı bürokrat olabilir, partililerin “kişisel” taleplerini kulak arkası etmiş olabilir, belki idareci olarak farklı bir yoğurt yeme tarzı da vardır..
Tozan’ın suçu buysa, kesin cezasını, kurun idam sehpasını asın gitsin.
ERTAN TAŞLI
TSO Meclis Başkanı Ertan Taşlı, geçen hafta çok önemli bir adım attı.
Meclis üyeleriyle birlikte Ankara’da milletvekillerini, ayrıca Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’yü ziyaret etti.
Taşlı ve Meclis üyeleri, Düzce’nin kangren olmuş ekonomik ve sanayi sorunlarını ciddi bir raporla gündeme getirdiler.
Bakan Özlü’yü ziyaretlerinde önemli kararlar alındı.
Taşlı ve meclis üyelerinin Ankara ziyaretlerinden somut neticeler çıkacağına inanıyorum.
Düzce sanayisinin sorunlarının çözümü için ciddi adımlar atan ve Bakan Özlü’nün desteğini alan Taşlı ve meclis üyelerinin kutluyorum.