CÜNEYT YEMENİCİ AKÇAKOCA’NIN TALİHSİZLİĞİDİR!
Akçakoca’nın karizmatik (!) ve hafif kendini beğenmiş bir belediye başkanı var.
2014 seçimleri öncesinde şansı yaver gitti ve ömrü hayatında bir daha göremeyeceği başkanlık koltuğuna kıl payı oturdu.
2 yıldır görevde, ama gelin görün ki, turizm beldesi Akçakoca’ya sıkıntıdan başka hiçbir hizmet veremedi.
İlçenin su sıkıntısını çözemedi, yoğun yağışların olduğu kış mevsiminde bile ilçeyi susuz bırakmayı başardı!
Yaptığı bazı hukuka aykırı uygulamalar yüzünden, sadece halkın değil, mensubu olduğu partinin meclis üyesinin tepki göstererek istifa etmesine sebep oldu.
Akçakocalılar belediyenin yetersiz hizmetlerinden şikayetçi, ama gelin görün ki başkanın umurunda bile değil.
Kendisini kaf dağının ardındaki prens sanıyor ya, bilmiyor ki 3 yıl sonra oturduğu koltuktan inmek zorunda kalacak.
Nazmi Çiloğlu da böyleydi, halk sandıkta cezasını kesti!
Fikret Albayrak da hatalar yaptı, sonunda bedelini sandıkta ödedi.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın, Yemenici de, başarısız belediyeciliğinin bedelini zamanı gelince sandıkta ödeyecek.
Ben Akçakoca’nın kaybolan yılarına üzülüyorum.
Her yıl gelen turist sayısı azalıyor, ilçe ekonomik ve sosyal yönden geriliyor.
Karadeniz’in en güzel ilçesine gerçekten çok yazık oluyor.
BARO BAŞKANLIK SEÇİMİ KULİSLERİ ERKEN BAŞLADI
Düzce Barosu’nda ekim ayında başkanlık seçimleri yapılacak.
Mevcut baro başkanı Ali Dilber aday olmayacak.
5 dönem başkan seçilen ve bir rekor kıran Ali Dilber’in aday olmayacağını netleştirmesiyle birlikte, seçimlere aylar varken Baro kulisleri hareketlendi.
Bana gelen son bilgilere göre hali hazırda başkanlık için 5 aday var.
Ersoy Kılıç, İbrahim Kırıkçı, Metin Güçlü, Elif Şenol, Azade Ay ve Hayrettin Keskinsoy
Adayların hepsi de iddialı, hepsinin de destekçileri var.
Şu an için adayların şanslarıyla ilgili bir tahmin yapmak yanlış olur.
Ancak, şöyle küçük bir tüyo verebilirim; adaylardan Ersoy Kılıç ile Hayrettin Keskinsoy sağ düşünceye daha yakın, diğerleri ise sola..
Bu tabloya göre Kırıkçı, Güçlü, Şenol ya da Ay başkan seçilirse, Düzce Barosu özellikle iktidara ve iktidarın uygulamalarına karşı daha muhalif bir yapıya kavuşur.
Kılıç ve Keskinsoy’un başkan olması durumunda ise baro, “ortadan” bir yol izler.
Bu yılki baro seçimlerinin oldukça hareketli ve renkli geçmesini bekliyorum.
Bu arada, Baro Başkanı Dilber’le konuştum.
Zira baro camiasında ağırlığı olan Dilber’in takınacağı tutum önemli.
Dilber ve ekibinin destekleyeceği adayın kazanma şansı daha yüksek olur.
Kendisi adaylıkta ismi geçen her meslektaşının bu göreve layık olduğunu ve herkese eşit mesafede durduğunu belirtti.
Meslektaşlarının hepsinin birbirinden değerli olduğunu ifade eden Dilber, desteklediği bir aday olmadığını vurguladı.
TİYATRO ADABI!
Düzce Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü güzel bir tiyatro etkinliğine imza attı.
Madde bağımlılığını konu alan oyunun ilk gösterimi geçtiğimiz hafta protokole ve özel davetli grubuna yapıldı.
Salonda, oyunu izleyenleri sabote eden ve etkinliğe gölge düşüren iki olay meydana geldi.
Birincisi, Başkan Keleş’in yakın korumasının oyun esnasında sürekli cep telefonuyla konuşması ve izleyicilerin dikkatini dağıtması..
İkincisi ise yine belediyeden görevlendirilen bir fotoğrafçının, oyun esnasında sürekli flaş patlatarak fotoğraf çekmesi..
Sen, saygısız koruma müdürü! Bir tiyatro oyunu sahnelenirken telefonla konuşulmaz, konuşacaksan salondan dışarı çıkarsın. Yaptığın hem başkana, hem oyunculara, hem seyircilere saygısızlıktır.
Sen saygısız fotoğrafçı kardeşim; belli ki fotoğraf çekmeyi yeni öğrenmişsin. Tiyatro oyunundan fotoğraf çekeceksen, bunu son provada çekersin. Seyirciyle oynanan oyunda flaşsız fotoğraf çekilir, ne seyircileri, ne oyuncuları flaş patlatarak rahatsız etmeye hakkın yok.
Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Selçuk Develi’nin, her oyundan önce tiyatro adabıyla ilgili izahat yapmasında da fayda olacağı kanaatindeyim.