Bakanlar Kurulu, sürpriz bir kararla oda ve borsa seçimlerini Nisan 2018’e erteledi.
Böylece, 8 Ekim’deki Ticaret Borsası ile 22 Ekim’de yapılması planlanan Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri 6 ay sonraya bırakıldı.
Seçimlerin ertelenmesi oda ve borsa delegeleri ve adayları yönünden herhangi bir değişikliğe yol açabilir mi?
Örneğin, TSO seçimleriyle ilgili meslek komitelerinde yeni listeler oluşturulur mu?
Pek sanmam!
Çünkü, bugünkü şartlar ve durumlar neyse, nisan ayında da aynısı olur.
Meclis adayları, seçimler ertelendi diye yola çıktıkları arkadaşlarını satışa getirmezler!
Belki bazı gruplardaki adaylar çeşitli yöntemlerle ikna edilip, adaylıktan çekilmeye zorlanabilir ya da yol arkadaşlarından vazgeçmeleri sağlanabilir.
Ancak bu sandık sonuçlarını değiştirmez.
Özetlemek gerekirse, 8 Ekim’de Ticaret Borsası’nda ve 22 Ekim’de TSO’da beklenen sonuçların aynısı, Nisan’da gerçekleşir.
KESKİN’İN HAMLESİ
Önümüzdeki ay AK Parti İl Başkanlığı kongresi var.
Hikmet Keskin büyük ihtimalle tek aday olarak kongreye girecek ve ikinci dönem il başkanlığı koltuğunda oturacak.
Bilindiği üzere Keskin, perde arkasından TSO seçimlerine karışmış, bazı gruplarda listelere müdahale etmiş, bazılarında ise yaptığı müdahaleler boşa çıkmıştı.
Keskin’in önümüzdeki Nisan ayında yapılacak seçimlere ilgisiz kalmayacağını, gruplarda ve listelerde daha aktif ve etkili olmak isteyeceğini söylemek yanlış olmaz.
İkinci dönem il başkanı olunca kendisini siyaseten daha güçlü konumda hissedecek olan Hikmet Keskin’den aday listeleriyle ilgili daha farklı hamleler yapması beklenmektedir.
Keskin’in kafasında TSO yönetiminde kimlerin yer alacağı, kimin TSO Başkanı olacağına dair düşünceler vardır.
Keskin, uyumlu çalışacağını düşündüğü, kendisiyle sürekli istişare yapacak, sözünü dinleyecek bir ismi TSO Başkanı yapmak istemektedir. Bu da kendisinin en doğal hakkıdır.
Peki, Keskin’in bu niyet ve düşünceleri pratikte gerçekleşecek mi?
EVDEKİ HESAP
Meşhur bir siyasetçinin ünlü bir söz vardır;
kış güneşine, seçmen gülüşüne aldanmayın. İkisi de aldatabilir!
Siyaset kulvarında yapılan bazı hesaplar, sandığa uymaz.
Yani, evdeki hesap, çarşıya uymayabilir.
TSO gibi önemli bir sivil toplum kuruluşunun demokratik seçimlerine ayar vermeye yeltenmek, bazen farklı tepkilere ve sonuçlara yol açabilir.
Çünkü, bu kurumlar hiçbir siyasi partinin arka bahçesi değildir, olmamalıdır da..
Bu kurumlarda her siyasi görüşten ve meşrepten insanlar görev yapar. Bu kurumların yönetim kademelerinde görev alacak insanlarda aranması gereken kriter liyakat, birikim, siyasi otorite ve devlette uyumlu çalışmaktır.
Bu kurumlarda FETÖ gibi örgütlerle iltisakı olanların bulunmaması gerekir.
Bu herkesin ortak görüşüdür zaten.
SONUÇ DEĞİŞMEZ
Oda ve borsalardaki adaylar bugün hangi noktadaysa, yarın da aynı noktada olurlar.
Sonuç olarak seçimlerin ertelenmesi hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.
Seçmenler görüş ve fikirlerini kolay kolay değiştirmez.
Şubat’tan sonra seçim hareketliliği yeniden başlar.
Meslek komitelerinde önemli değişiklik olmaz.
Bugünün favorileri, Nisan’da da favori olurlar ve seçimleri rahat kazanırlar.