Adalet Yürüyüşü Düzce’ye yaklaşırken, kamuoyunda bir tedirginlik ve endişe vardı.
Genel soru, “Acaba Düzce’de provokatif bir eylem yapılır mı” idi.
AK Parti’nin her seçim döneminde rakiplerine büyük fark attığı Düzce halkının yüzde 70’i iktidar partisi sempatizanıydı.
CHP’nin başlattığı, ancak parti sembollerinin kullanılmadığı, sadece “adalet” yazılı pankartların yer aldığı “Adalet Yürüyüşü”ne acaba Düzce’den bir saldırı düzenlenecek miydi?
Bu ve benzeri tedirgin edici düşünceler yüzünden Düzce Valiliği tarafından şu açıklama yapılmıştı:
“Türkiye’nin her zamankinden daha fazla huzura ve istikrara ihtiyacı olduğu bu safhada toplumun tüm kesimlerinin sağduyulu davranmaları, provokasyonlara zemin hazırlamamaları gerekmektedir. Vatandaşlarımızdan soğukkanlı ve sağduyulu davranmalarını bekliyoruz. Bu yürüyüşü provoke etmeye çalışanlara fırsat vermemeliyiz. Bu güzel ilimizin imajını zedelememeliyiz. İlimiz hakkında olumsuz algı ve düşüncelere, olumsuz algı doğmasına zemin hazırlamamalı, buna göre hareket etmeliyiz.”^
Başta valilik olmak üzere, güvenlik birimleri, yerel yönetim ve iktidar partisi yönetimi Adalet Yürüyüşü’nün sakin ve sorunsuz yapılabilmesi için çağrılarda bulundular, ancak bu çağrılar yeterli olmadı.
GÜBRE
Birkaç kendini bilmez provokatör, planlı ve organize olduğu anlaşılacak şekilde, ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve CHP milletvekilleri ile kalabalık bir topluğun gece konakladığı kamp alanının yakınına, bir kamyon dolusu gübre döktü.
Ve bu provokatif eylem sebebiyle ortalık karıştı, yerel ve ulusal medyanın yanı sıra sosyal medya çalkalandı.
Bu provakatif eylem sebebiyle birkaç kendini bilmez yüzünden Düzce’nin imajı zedelendi, Düzceliler hakkında yine olumsuz algı oluştu.
MERMİ
Adalet Yürüyüşü’nün Düzce etabının ikinci gününde bu sefer yürüyüş kortejinin geçeceği güzergaha mermi bırakıldı.
Yola mermi bırakılması da provokatif eylem ve yürüyüşçülere tehdit olarak algılandı. Muhtemelen mermi provakasyonunu gerçekleştiren de Düzce’li kendini bilmez birisidir. Güvenlik birimlerinin yola mermi bırakarak eylem gerçekleştiren şahsı aradığı öğrenildi.
İMAJ BOZULDU
Başta vali Zülkif Dağlı olmak üzere tüm yerel yetkililerin itidal çağrılarına rağmen, yapılan ve ülke genelinde tepkilere yol açan bu eylemler sebebiyle Düzce’nin imajı bir kez daha bozuldu.
Bozulan imajı düzeltebilmek de çok zor.
27 dilin konuşulduğu, her etnik kimlikli insanların ortak bir değer oluşturarak huzur ve barış içinde yaşadığı Düzce’nin sicili, maalesef son yıllarda benzer olay ve eylemlerle giderek daha da kötüleşiyor.
Peki bu olumsuz imajı düzeltmek için ne yapılabilir?
Bu konuda siyasetçilere, yerel yetkililere ve sivil toplum kuruluşu yöneticilerine çok büyük görevler düşüyor.
Öncelikle siyasetçiler, demokratik hakkını kullanan insanlara karşı saygılı davranmalı, barışçıl gösterileri terör örgütleriyle ilişkilendirmekten kaçınmalıdır.
Provakatif eylem yapanlara da yasaların emrettiği caydırıcı cezalar verilmeli, kötü örnek olarak kamuoyuna afişe edilmelidir.
Ve hepsinden önemlisi, hangi siyasi partiden olursa olsun, siyasetçilerin demokratik hak ve talepte bulunmalarına hoşgörü ve saygıyla yaklaşılması öğrenmeli, öğretilmeli ve benimsenmelidir.
Aksi takdirde Düzce’nin imajı giderek çok daha kötüleşecek, bölgeye gelmek isteyen yatırımcılar, turistler ve çocuklarını üniversiteye göndermek isteyen veliler kaygılı olacaklardır.
Bunun da Düzce’ye ekonomik ve sosyal anlamda ciddi zararı dokunacaktır.