Düzce Belediyesi’nin büyük bir skandalı ortaya çıktı.
Su fatura bedelleri üzerinden büyük bir usulsüzlük yapılmış ve Düzce halkının cebinden yaklaşık 5 milyon lira söğüşlenmiş.
Şimdi, olayın nasıl geliştiğine ve gerçekleştiğine bakalım.
Belediye Meclisleri, her yıl ekim ayında, bir sonraki yılın gelir gider bütçesini hazırlar. Bütçede yer alan tarifeler mecliste yapılan oylama ile kesinleşir. Belediye yönetimi, mecliste alınan karar doğrultusunda su bedellerini faturalandırır.
Düzce Belediye Meclisi’nde geçen yıl. 2018 yılı için su tarifesi bedelleri düzenlenmişti. Bu düzenlemeye göre, meskenlere ait su bedelleri 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren 1 ile 20 metreküp arasındaki sarfiyat için metreküpü 2 lira 29 kuruş, 20 metreküp ve üstündeki sarfiyat için her metreküp için 2 lira 76 kuruş olarak belirlenmişti.
Ancak, meclis kararına rağmen faturalarda oynama yapılmış. Meskenlere gönderilen su faturalarında suyun metreküp bedeli 2 lira 29 kuruş yerine 2 lira 57 kuruş, 2 lira 76 kuruş yerine 3 lira 10 kuruştan tahsil edilmiş.
Böylece bir meskenden aylık ortalama 10 lira fazla tahsilat yapılmış.
Bir su abonesinden 10 aylık zaman diliminde 100 lira fazladan para alınmış. Düzce’de 50 bin abone var. Yani 50 bin aboneden 10 ayda 5 milyon lira fazladan para tahsil edilmiş.
RESMEN SOYGUN
Düzce Belediyesi’nin su faturaları üzerinden yaptığı vatandaşın resmen soyulmasıdır.
Düzceliler, Türkiye’nin en pahalı suyunu içiyor.
Bu yetmezmiş gibi bir de farkında olmadan ceplerinden yaklaşık 5 milyon lira para alınmış.
Vatandaşın cebinden söğüşlenen bu para, belediyenin kasasına girdi ve harcandı.
Düzceli vatandaşlar adeta keriz yerine konuldu.
Şimdi belediye yönetimi kara kara düşünüyormuş. Olayı örtbas etmek için çareler arıyorlarmış.
Hani belediye yönetimi şeffaf olacaktı?
Hani belediyede yolsuzluk, usulsüzlük ve yasalara aykırı hiçbir işlem olmayacaktı?
Hani tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı korunup, kollanacaktı?
Bu skandal asla üstü kapatılamayacak boyuttadır.
Bu işten belediye yönetimi sorumludur.
İSTİFA EDİN
Sorumlu ve onurlu yöneticiler, bu ve benzer durumlarda önce çıkıp olayı kamuoyuna açıklarlar, sonra halkı kandırdıkları ve soydukları için özür dilerler, ardından da “Biz bu işi beceremedik” diyerek istifa ederler.
Başkan Dursun Ay başta olmak üzere yardımcıları ve belediye yetkilileri bakalım nasıl davranacaklar?
Gereğini yapacaklar mı? Yoksa topu taca atıp, sorumluluğu birilerinin sırtını yükleyip bu işten paçalarını kurtarmaya çalışacaklar mı?
Belediye yetkililerine düşen, kamuoyu önüne çıkıp önce bu resmi soygunun nasıl ve kimler tarafından yapıldığını açıklamak, sonra halktan özür dilemek ve istifa etmektir.