AK Parti, kurulduğu tarihten bu yana Düzce’de yaşadığı sorunu, hiçbir teşkilatta yaşamadı.
Partideki siyasi kriz öylesine büyüdü ki, iki haftadan beri il başkanı belirlenemedi, üstüne üstlük merkez ilçe başkanının istifasıyla farklı bir noktaya ulaştı.
24 Haziran seçimlerinin ardından Hikmet Keskin’in il başkanlığından alınacağı ya da istifaya zorlanacağı kulislerde konuşuluyordu.
Sonunda Keskin istifa etmek zorunda kaldı. İl başkanının değişmesi konusunda Milletvekilleri Fahri Çakır ve Ayşe Keşir ile Düzce Belediye Başkan adayı Faruk Özlü hemfikirdiler.
Çakır, Keşir ve Özlü, Keskin’in yerine geçmişte iki dönem merkez ilçe başkanlığı yapmış olan Mustafa Keskin’in il başkanı olarak atanmasını istediler ve bu yönde girişimlerde bulundular.
KRİZ BAŞLIYOR
Mustafa Keskin’in temayül yoklamasından birinci çıkması, ancak ikinci çıktığı belirtilen Cihat Çelik’in saf dışı bırakılmak istenmesi krizi başlattı. Cihat Çelik’i destekleyen gruplar, ortalığı ayağa kaldırdılar.
Milletvekillerine, genel merkez yetkililerine mesajlar göndererek, temayülde haksızlık yapıldığını, adaletli davranılmadığını iddia ettiler.
Yaşanan olaylar ve gelişmeler kamuoyunda tartışılmaya başlanınca, genel merkez bu kez yeni bir hamle yaptı ve daha önce özgeçmişlerini istediği Merkez İlçe Başkanı Hakan Kuşçuoğlu, il yönetim kurulu üyeleri Murat Ayyıldız ve Turgay Şahin’i devre dışı bıraktı.
Partideki çalkantı büyümeye başlayınca, genel merkez Mustafa Keskin’le birlikte, 4 farklı ismi, Cihat Çelik, Halil Aydın, İsa Şengüloğlu ve Mine Met’i il başkan adayı olarak mülakata davet etti.
Bu sırada il yönetim kurulunun istifaları istendi.
Sözkonusu 5 isim genel merkezde mülakata girdiği saatlerde, Merkez ilçe Başkanı Hakan Kuşçuoğlu görevinden istifa ettiğini açıkladı. Bu istifayla birlikte teşkilattaki kriz yeni bir boyut kazandı.
Kuşçuoğlu, her ne kadar “Partimin önünü açmak için istifa ediyorum” şeklinde bir açıklama yapmış olsa da, aslında siyaseten “refüze edildiği”, yani önce il başkan adayı gösterilip, sonrasında devre dışı bırakıldığı ve kendisine sahip çıkılmadığı için istifa kararı aldı. Çünkü, Kuşçuoğlu’nu Özlü ve vekillerden hiçbiri istemiyordu.
SÜRPRİZ OLURSA
AK Parti’nin ağabeyleri Faruk Özlü ve Fahri Çakır ile ablası konumundaki Ayşe Keşir, aslında son derece basit olan il başkanı seçimini siyaseten yönetemediler, ellerine yüzlerine bulaştırdılar.
Üçünün ortak adayının Mustafa Keskin olduğunu herkes biliyor. Genel merkezde mülakata davet edilen diğer 4 ismi istemedikleri malum.
Hal böyle iken, Mustafa Keskin’in atamasının yapılamaması, sürecin uzaması beraberinde farklı tartışmalara yol açıyor.
Mustafa Keskin’in il başkanlığına gelememesi durumunda, Özlü, Çakır ve Keşir siyaseten gol yemiş olacaklar.
Öyle ya, Cihat Çelik, İsa Şengüloğlu ya da Halil Aydın’dan birinin il başkanlığına atanması halinde, bu isimleri istemeyen Özlü, Çakır ve Keşir’in siyaseten içine düşecekleri durumu düşünebiliyor musunuz?
Hem istedikleri ismi il başkanı yaptıramamış olacaklar, hem de siyaseten gol yemiş olacaklar.
Böyle bir olayın ileride teşkilat yapılanmasında, parti içi ilişkilerde daha ciddi sorunlara yol açacağı kesindir
Gelinen noktada AK Parti İl Başkanlığı’na Mustafa Keskin’in atanmaması halinde parti içi tartışmaların ve çalkantının uzunca bir müddet devam etmesi kaçınılmazdır.
Bakalım, partinin ağabeyleri ve ablası bu krizi sonlandırabilecekler mi?